BMG: Sömürgeci faşizm yenilecek özgürlük kazanacak!

Her krizi fırsata çevirerek yarattığı ekonomik-sosyal-siyasal yıkımları perdelemekte kullanan faşist rejim, Ukrayna-Rusya krizinden de kendisi için birkaç post çıkarmaya çalışıyor. Uluslararası arenada bulduğu boşlukları ya da konumunun kimi avantajlarını kullanarak bölge hatta dünya liderliği gibi spekülatif bir gerçeklik yaratarak eriyen toplumsal gücünü toparlamaya çalışıyor.

Diğer taraftan bu iklimi ezeli korkusu ve düşmanı olan Kürt halkının tarihsel kazanımlarını, toplumsal örgütlenmesini, gerilla gücünü, elde ettiği bölgesel konumu sarsmanın fırsatı olarak tepe tepe kullanmak için her zamanki saldırganlığını yinelemeye başladı. Suriye’deki BAAS gericiliği, Irak’ta oluşturduğu gerici ittifak ve ABD başta olmak üzere bilumum emperyalist gücün oluru-desteğiyle kaçıncısı olduğunu unuttuğumuz yeni bir askeri operasyon başlattı. Bir taraftan Rojava’ya diğer taraftan Irak Kürdistan’ına yönelik işbirlikçi KDP’nin desteğiyle yeni bir işgal süreci başlattı. Rojava’da saldırırken aynı zamanda Rojava’yla Irak Kürdistan’ı arasında bizzat KDP tarafından örülen duvarı kendi karakollarıyla güçlendirmeye, yerleştiği bu bölgeleri fiilen işgal etmeye çabalıyor.

Kürdistan özgürlük mücadelesinin bölgesel düzeyde kazandığı konum, dünya halkları nezdinde edindiği manevi-moral değer faşizmin hıncını biliyor, korkularını keskinleştiriyor, biliyoruz. Fakat bu korku ve düşmanlıkla giriştiği önceki seferlerde olduğu gibi adına ‘Pençe-Kilit’ dediği bu seferki saldırganlığı da aynı şekilde hezimetle bitecek, biliyoruz.

Rejim bir taraftan bu korkular ve düşmanlıkla hareket edip Musul Kerkük hayallerini köpürtürken, diğer taraftan da işçi ve emekçiler açısından somut bir açlık tehlikesine dönüşen ekonomik krizin yarattığı toplumsal homurtuları baskılayabileceğini sanıyor. “Ekmek bulamazsanız şovenizm zehriyle, Kürt düşmanlığıyla karnınızı doyurun” diyor. İşçi ve emekçileri bir kez daha savaş arabasına bağlayarak kendi esas dertlerinden, çıkar ve taleplerinden koparmaya çalışıyor. Fakat nafile, açlık bir şeye benzemez! Hiçbir hamaset, hiçbir kışkırtma ve tarihin tehlikeli zehri olan şovenizm o açlığı bastıramaz.

Biz de buna izin vermeyeceğiz!

‘Pençe-kilit’ denilen işgalci-faşist saldırıyla karşıladığımız 1 Mayıs alanları başta olmak üzere, sokakları, savaş ve işgal karşıtı sloganlarla yankılayacağız. Tüm dostlarımız, ilerici toplumsal kesimler ve güçlerle birlikte bu saldırganlığın açlığın çığlığını bastırmasına izin vermeyeceğiz.

Rejimin kendi bekası için başlattığı işgal saldırısı bu düzenin çürümüşlüğünün yeni bir ifadesidir. Emekçilere kan ve gözyaşı, açlık ve sömürü, faşist baskı ve kıyım dışında bir şey vadetmeyen bu düzenin yıkılmasına yönelik yeni bir çağrıdır. Bu düzenin yıkılıp yerine emekçilerin devrimci halk iktidarının kurulmasının çağrısıdır.

Birleşik Mücadele Güçleri olarak bu gerçeği her yaşam alanına, her sokağa, her üretim birimine taşıyacağız. Bu köhnemiş düzene karşı birleşerek yeni bir dünya yaratacağız!

Birleşik Mücadele Güçleri

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir