Fiili meşru mücadele, Birleşik Mücadele Güçleri’nin devrimci iradesiyle gelişecek

Koşullara uygun politika üretmek koşulların değişimi için belirleyicidir. Stratejiye bağlı kalmak şartıyla politik arenadaki gelişmelere göre konumlanmak devrimci siyasetin vazgeçilmezidir. Devrim ve karşı devrim arasındaki mücadelede devrimin müttefikleriyle yol yürümek tercihten öte, mücadelenin ortaya çıkardığı ihtiyacın gereğidir. Siyasal gelişmeler her bir dönemde farklılaşır. Farklılaşan durumların bağrında boy veren gelişmelere uygun devrimci siyasetle müdahale reel olana uygun konumlanmak anlamını taşır. Bu anlam ihtiyaçlara cevap olma, gelişmelerin seyrini etkileme, halkın ve devrimin taleplerini yanıtlama gibi bir dizi durumu göz önüne alır. Birleşik Mücadele Güçleri tamda bu zemin üzerinden inşasını gerçekleştirdi. 1 yıl dönümüne giren Birleşik Mücadele Güçlerinin bu atılımını selamlıyoruz.
Türkiye Kuzey Kürdistan’da AKP-MHP faşist koalisyonu, kapsamlı bir tasfiye sürecini geçtiğimiz yıllarda başlattı. Kapsamı son derece geniş bu faşist kuşatma rastgele bir saldırganlıktan ziyade topyekun imhayla kendi iktidarını kurumsallaştırma ve on yıllara yayma siyaseti ekseninde hareket etmektedir. Bir yandan “T.C.” devletinin tarihsel dayanaklarına kendini yaslayan beri yandan ise Osmanlı saltanatının kodlarına sıkı sıkıya sarılan kliğin; çeteleriyle, paramiliter güçleri ve devletin zor aygıtlarıyla seferberliğine tanık olduk, oluyoruz. Ekonomik ve siyasal krizle açığa çıkan toplumsal gerilim hatları faşist baskı ve saldırganlıkla bertaraf edilmeye çalışılıyor. İşçi ve emekçiler, kadın ve LGBTİ+ mücadeleleri, Kürtler başta olmak üzere azınlık inanç ve milliyetler bu kapsamlı saldırıların bir fiil muhatabı durumunda.
Bu dinamik güçlerin tasfiyesi iktidar cephesinden özel bir anlam ifade etmektedir. Belirleyici dinamik güçlere saldırı, engel teşkil eden direncin ortadan kaldırılarak daha rahat hareket etmenin önünü açar. Hitlerin, Mussolini’nin, Franco’nun öne çıkan dinamik güçlere yönelmesinin nedeni tamda bu zeminde cereyan etti. Bugünde AKP-MHP faşist koalisyonu bu bayrağı taşıyarak konumlanmıştır.
İçinden geçtiğimiz süreç, lehte ve aleyhte birçok özgünlük barındırmaktadır. Devrimci komünist güçlerin genel zayıflık ve geriye düşüş hali aleyhte bir durumdur. Açık faşizmle eş zamanlı süren siyasal ve ekonomik krize müdahalesizlik, klikler arasında derinleşen çatışma, egemen olanların eskisi gibi yönetememesi çeşitli fırsatları açığa çıkarsa da bu olanaklara müdahalesizlik ve tepkisizlik büyük bir sorun olarak tanımlanmalıdır. Komünist ve devrimci güçler bu zeminde pekala dinamik güçlerle buluşup sürece müdahalesi mümkünse de bu tarihsel fırsatın kullanılmadığı da başka bir gerçeklik.

BMG devrimci atılımın kurucu öznesi haline gelebilir

Aktüel gelişmeler kendi bağrında itiraz ve muhalefeti güçlendirerek arayışını hızlandırıyor. Bu arayışa seyirci kalınması, reformist ve karşı devrimci güçlerin potasına akmasını koşulluyor. Dolayısıyla bu gelişmeler devrimci militan müdahalenin aciliyetini gündeme getirmektedir. Karşı devrimci ve sınıf uzlaşmacı siyasetin etkinliğinin kırılarak meşru militan devrimci eylemin rehberliği devreye sokulmalıdır. Bu noktada tekil devrimci komünist güçlerin sürecin ihtiyacı temelinde konumlanması işin bir yanını oluştururken, ayağını meşru militan mücadelenin toprağına basan güçlerin ortak platformları daha da etkinleştirmesi özel bir öneme sahip.
BMG tamda bu noktada birden çok görevi üstlenmiştir. Faşizme karşı meşru militan mücadele, sistem içi sınıf uzlaşmacı çizgiye karşı mücadeleyle iç içe geçmiştir. Bir yandan sınıf düşmanlarımızı alt etmeyi amaç edinirken beri yandan ise faşist restorasyonun direk ya da doğal müttefiki olan siyasal yelpazenin etki gücünü daraltma yakıcı bir görev olarak karşımızda durmaktadır. Filli meşru mücadeleyi öteleyen, sistemin sinir uçlarına dokunmayan, muhalefet etmenin ötesine taşmayan bir mücadele faşizme yıkıcı darbeler vuramaz.
Birleşik Mücadele Güçleri’nin fiili meşru mücadeleye dayalı kuruluşunun 1 yılı tamamlandı. Bir yıllık zaman dilimi içerisinde açığa çıkan deneyimlerin negatif ve pozitif yanlarının muhasebesi bir gereklilik olarak karşımızda duruyor. Karşı devrimin saldırıları genel hedeflerin hayata geçirilmesinde etkin bir rol oynarken, BMG’nin toplumsal gelişmelerin merkezinde olamayışı bir yetersizlik olarak tanımlanabilir. İşçi grevlerinin meşruluğa dayalı politik atılımı, ekonomik ve siyasal krizin açığa çıkardığı toplumsal hoşnutsuzluk BMG’nin siyasal hedefleri bakımından son derece uygun bir zemin yaratmaktadır.
Bu eksende vücut bulacak seferberlik ve politik kampanyalar kurucu siyaseti hayata geçirebilir. Büyük buhranlar kendiliğinden sömürücü düzenleri yıkmaz. Büyük buhranlar içerisinden boy verecek militan devrimci atılımlar, sömürü ve baskı düzenini darbeleyerek zafere yol açar. Güncel gelişmelerin sağladığı nesnel devrimci durumu işçi sınıfı ve ezilenlerin lehine çevirmek pekala mümkündür. AKP/Erdoğan-MHP faşist koalisyonunun gitmesini seçimlere endeksleyen, faşizmin AKP ile başlayıp AKP’nin gitmesiyle sonlanacağını düşünen politik hezeyanın gerçeğe dayalı siyasetle alt etmek görev olarak yerine getirilmesi karşımızda durmaktadır. Bu görevin yerine getirilmesi ilmek ilmek örülen sokağın direnciyle mümkündür. BMG anti faşist, anti emperyalist ve anti kapitalist siyasal konumlanışıyla kitle mücadelelerinin gözeneklerine girerek politik iktidar perspektifiyle devrimci atılımın kurucu öznesi haline gelebilir.

BMG grupçu ve rekabetçi siyaset tarzına bir itirazdır

Bir yıllık deneyim devrimci atılımının işaret fişeğidir. Coğrafyamız büyük bir deneyim havzasıdır. Devrimci komünist hareket büyük bedeller, ağır yenilgiler ve ciddi tecrübeler yaşayarak bugünlere geldi. Yanı sırada yetmezlik ve zayıflıklarıyla yol kat etti. Bu zayıflıklardan göze çarpan hususların başında dar grupçu, rekabetçi, ben merkezci, demokrasi kültüründen yoksunluk gibi kırılmaları sıralayabiliriz. Bağımsız politik özneler, bağımsız siyasal hedeflerini hayata geçirme noktasında ve etkin birer güç olmak için mücadele ederler. Bu bağımsız siyasal öznelerin tabiatı gereğidir. Birbirinden bağımsız programlar, stratejiler, ideolojiler tabiatı gereği bağımsızdırlar. Farklılıklar tamda bu zeminde vuku bulur. Tabi ki politik münakaşalar ve ideolojik mücadelelerde…
Ama ve lakin bu farklılıklar devrimin ve halkın ihtiyaçları zemininden kopuk değildirler. Devrim ve halkın çıkarı hasıl olduktan sonra birlik ve mücadele iç içe geçer. BMG hem birlik platformuyken hem de mücadele platformudur. İttifak ve güç birliklerinin ruhuna uygun hareket eden BMG tarihsel deneyimlerden açığa çıkan tecrübeden bağımsız ele alınamaz. Bu ittifak siyaseti somut koşullara kendini dayarken, tarihin sayfalarına not edilen grupçu ve rekabetçi siyaset tarzına da bir itirazdır. Keyfe dayalı, alelade bir platform değil, devrimci gelişme ve ihtiyaçlardan mayalanan yıkıcı devrimci bir platformdur.
Bir yıllık zaman diliminde çeşitli yetmezliklere karşın açığa çıkan tablo umut vericidir. Birçoğu boşa heba edilen devrimci ittifak ve platformlar oldu. Bu anlamıyla BMG’nin istikrarlı ve sebatkar mücadele seyri son derece anlamlıdır. Kendi içinde geliştirdiği demokrasi kültürü, farklılıklarla birlikte yürüme bilinci uzun erimli mücadelemize avantajlar sunmaktadır. Bugün değilse de yarın bu bilincin büyük alt üstlerde etkin rol oynayacağı şimdiden kendini hissettirmektedir. Faşizmin yenilgisi için BMG sahiplenmeli, geliştirilmeli ve ileriye taşınmalıdır. Fiili meşru mücadele tamda bu zeminde boy verecektir.

*Yazı Halkın Günlüğü’nün internet sitesinden alınmıştır.

Fiili Meşru Mücadele, Birleşik Mücadele Güçlerinin Devrimci İradesiyle Gelişecek

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir