3 kentte hasta tutsaklar için eylem

Hasta tutsaklar için düzenlenen eylemlerde, 80 yaşındaki Makbule ve Hadi Özer ile Mehmet Salih Filiz ve Cemil İvrendi’nin durumunun ağır olduğu belirtildi, “Hemen bırakılmalılar” denildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturumu” eyleminin 539’uncu oturumunda, Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 80 yaşındaki Makbule ve Hadi Özer’in durumunu aktardı. Eyleme çok sayıda hasta tutsak yakını, Cumartesi Annesi ve sivil toplum örgütü temsilcisi de destek verdi.

İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Meral Nergis Şahin, “Bugün hapishanelerde; sağlık ve tedavi hakkına erişimde yaşanan ağır sorunlar, kötü muamele ve ayrımcı infaz uygulamaları nedeniyle çok sayıda mahpus ölümle burun buruna bir yaşama mahkum bulunuyor” dedi.

Son altı ayda en az 35 tutsağın yaşamını yitirdiğini söyleyen Şahin, bu ölümlerin çoğunun ise şüpheli olduğunu aktardı. Devletin yaşam hakkını korumakla görevli olduğunu ancak buna dair acil önlem alınmadığını dile getiren Şahin, Özer çiftinin durumunu aktardı. Özer çiftinin bulundukları yaş itibarıyla çocuklarının yardımıyla yaşamlarını sürdürdüklerini ancak buna rağmen haklarında 2 yıl 1 ay hapis cezası verildiğini ve bu cezanın ise kesinleştiği bilgisini veren Şahin, avukatların ev hapsi taleplerinin de reddedildiğini ve cezaevine konulduklarını kaydetti. Şahin, “80 yaşındaki Makbule Özer; diyabet, nefes darlığı ve tansiyon hastası olup, yürüme engeli ve hastalıkları nedeniyle yüzde 52 engelli raporu bulunmaktadır. Tekerlekli sandalye ile hareket edebilen Özer, kişisel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamamaktadır. Tutuklanmasından sonra ciddi uyku sorunu baş göstermiş ve sürekli bacak ağrısı şikayeti yaşamaya başlamıştır” diye konuştu.

Hadi Özer’in ise daha önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle kalıcı rahatsızlıklarının bulunduğunu, bunun yanında sürekli göz ağrısı çektiğini ve tutuklanmasının ardından ise sağ elinde gelişen uyuşukluk nedeniyle bir şeyleri tutmakta zorluk yaşadığını paylaşan Şahin, “Günlük işlerini dahi yapamamakta, yaşamını sürdürürken başkalarının yardımına ihtiyaç duymaktadır” dedi.

Şahin, Özer çiftinin derhal serbest bırakılmasını istedi.

İZMİR

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu ve il yönetiminin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Basın metnini İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek okudu.

256’ncı haftalarında hasta tutsak Mehmet Salih Filiz’in durumuna dikkat çekeceklerini belirten Çiçek, Filiz’in henüz 28 yaşında olmasına rağmen ülseratif kolit, kolon kanseri ve verem tedavisi gördüğünü belirtti. Filiz’in kolon kanseri için 14 günde bir ilaç alması gerektiğini aktaran Çiçek, “Olması gereken iğne Türkiye’de bulunmadığı için tedavisi tam yapılamamaktadır. Bu hastalıklarının yanı sıra akrit ve omirilik kemik erimesi vardır. İHD ağır hasta mahpuslar listesinde yer almamaktadır. M. Salih, Antalya L tipi Hapishanesinde iken tedavisine başlanılmış hatta doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylemişlerdir. Her şey belli bir seyirde devam ederken apar topar Ödemiş T Tipi KCİK’na, seyahatin sağlığına vereceği olumsuz etkinin bilinmesine rağmen, sürgün edilmiştir. Ödemişte iken tedavisi için hem pandemi hem yönetimin duyarsızlığı hem de tam teşekküllü hastane bulunmadığı için tedavide sorunlar yaşamıştır” dedi.

Filiz’in kendi başına yaşamını idame edemediğini ve arkadaşlarının yardımıyla günlük işlerini karşıladığını vurgulayan Çiçek, midesindeki yaraların ise kapanmadığını söyledi. Filiz’in Ödemiş’te biyopsi olduktan sonra aceleyle tekrar sürgün edildiğini kaydeden Çiçek, “Her sürgün edilişte baskılara ve darba uğramıştır. Uğradığı şiddeti avukat görüşünde ifade etmiştir. Hasta olduğunu söylemesine rağmen şiddet uygulaması devam etmiştir. Çıplak aramaya da maruz kalmış, kabul etmediği için küfredilerek tokatlanmış, bir kısmı kamera görüntülerine girebilecek yerde şiddet uygulanmıştır” diye belirtti.

Filiz’in genetik kemik erimesi hastalığının da bulunduğunu aktaran Çiçek, “Ödemiş’te tedavi belli aşamaya gelmek üzereyken, daha önce de olduğu gibi, Bodrum S Tipi Hapishaneye gönderilmesi ne amaçladır? Üstelik kendisi ani kanamalar ve baygınlık geçirmesi riskine karşı neden tek başına uzun süre tutulmuştur? Bodrum, tedavilerin yapılması için yeterli donanıma sahip olmadığı için sık sık ring aracıyla Muğla’ya götürülmesi aracın sağlıksızlığı ve yolun uzunluğundan kaynaklı olarak kanamalarının artmasına neden olmakta. Canının çokça yanmasına neden olduğu için tedaviye gitmeye gözü kesmemektedir. Bunun için de tedavisinin yapılabileceği hapishanelere sevk dilekçeleri vermiştir. Genç yaşında bu kadar ağır hastalığı bulunan ve yeterli tedavisi yapılamayan Mehmet Salih Filiz derhal serbest bırakılmalı, tedavisinin aile ortamında yapılması sağlanmalıdır” diye konuştu.

ANKARA

Ankara’da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, eylemlerinin 411’inci haftasında da İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube önünde bir araya geldi. Basın açıklamasına Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü yöneticilerinin yanı sıra birçok kişi katıldı. Eylemde Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Cemil İvrendi’nin (59) sağlık durumuna dikkat çekildi.

Açıklamayı İHD Hasta Tutuklular İnisiyatifi adına Ümitcan Akbulut yaptı. Akbulut, Cemil İvrendi’nin 1994’ten bu yana cezaevinde bulunduğunu söyledi. İvrendi’nin bugüne kadar 17 farklı cezaevinde kaldığını da ifade eden Akbulut, “Siirt E Tipi Kapalı Cezaevinde kaldığı 2002 yılında, tesadüfen kalp yetmezliği hastalığı olduğu teşhis edilmiş ve aynı yıl Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine yatırıldı. Açık kalp ameliyatı oldu ve yapay olan kalp kapakçığı takıldı. Bundan ötürü COUMADİN isimli kan sulandırıcı ilacı kullanıyor ve ayda bir tetkik yapılarak, ilacın dozunun belirlenmesi gerekiyor. Ayrıca kendisine 2006 yılında yüksek tansiyon ve yüksek astım hastalıkları tanısı konulmuş ve bu hastalıkları için de sürekli ilaç kullanmak zorundadır. 2007 yılında sağ kalçasının üst iç kısmında anal fistül denilen rahatsızlık nedeniyle meydana gelen yara patladı. 2008 tarihine kadar devam eden bu kanamalar nedeniyle Erzurum’da ameliyat oldu” ifadelerini kullandı.

İvrendi’nin sevk edildiği Eskişehir Cezaevi’nde de yarasının kötüleşmesi sonucu 2015 yılında Eskişehir Osman Gazi Üniversitesinde ameliyat olduğunu hatırlatan Akbulut, şöyle devam etti:

“İvrendi, Eylül 2017 yılında fenalaşması sonucu Eskişehir Devlet Hastanesi’nde tekrar ameliyat oldu. Ameliyattan sonra 11 gün hastanede kaldı. Daha sonra Tarsus T Tipi Cezaevi’ne sevk edildi ve burada 18 Mayıs 2018’de yaranın patlamasıyla birlikte tekrar ameliyat edildi ancak yarası kapanmadı. 1 Ağustos 2019 tarihinde Tarsus 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nden Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edilmiştir.”

Akbulut, İvrendi’nin kalp, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve anal fistül olmak üzere 4 kronik hastalığı olduğuna dikkat çekerek, “Cemil İvrendi’nin kendisini zorlayan ve riskli hastalıkları için tetkik ve tedavileri eksiksiz olarak yapılmalı, bunların yanı sıra hapishanede yaşamını devam ettiremeyecek düzeyde hastalıkları için Adli Tıp Kurumuna tekrar sevki yapılmalı ve daha sağlıklı koşullarda tedavilerinin yapılması için tahliyesi sağlanmalıdır” dedi.

ANFNEWS

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir