TİSK, asgari ücretle ilgili açıklama yaparak, “çözüme”, “işbirliği”ne hazırladıklarını söyledi. İşçilerle patronlar arasında uzlaşmaz çelişkiyi flulaştırma çabasındaki açıklamada, asgari ücret artışı belirlenirken patronların karlarının gözetilmesi gerektiği açıkça ifade edildi.
Ekonomik krizin derinleştiği, milyonlarca insanın açlık sınırının dahi altında ücretlerle yaşamını sürdürdüğü Türkiye’de, asgari ücretin insanca yaşanabilecek bir seviyeye çekilmesi taleplerine bir yanıt da Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’ndan (TİSK) geldi. Patronların sendikası, “aynı gemideyiz” yalanına sarıldı, “çözüm”, “işbirliği” ifadeleriyle işçilerin haklarının gasp edilmesi çağrısında bulundu.
Asgari ücrete dair yapılacak olası bir toplantıda patronları temsilen yer alacaklarını belirten TİSK, Türkiye’nin tüm dünya gibi olağanüstü ekonomik şartlar altında olduğunu belirtti, patronların maliyetlerinin yükseldiğinden bahsetti. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşı “kriz” olarak tanımlayan ve patron sendikası, “küresel sorunlar ve yüksek belirsizlik ortamı”nın sermayedarların karları olumsuz etkilediğini söyledi.
Asgari ücret artışı yapılırken bu ortamın ve patronların karlarının gözetilmesi gerektiğini vurgulayan TİSK, bunun kritik önemde olduğunu belirterek, işçilerin daha fazla sömürüldüğü koşulların yaratılması çağrısında bulunmuş oldu.
Patronların karının öncelik olduğu vurgulanan açıklama işçileri “çalışma arkadaşları” olarak tanımlayan göz boyama amaçlı cümleler sarf edildi. Önceliklerinin işçilerin refahı olduğu iddia edilen açıklamanın devamında patronların çıkarlarının öncelik olduğu şu cümlelerle açıkça ifade edildi: “TİSK’in olarak, birinci önceliğimiz her zaman ülkemizin ve çalışma arkadaşlarımızın sürdürülebilir refahı oldu. Diğer yandan, böyle bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutmanın, üretimin devamlılığını sağlamanın da büyük önem taşıdığını biliyoruz. İşletmelerimizin karşılaştığı risk ve fırsatların birlikte değerlendirilmesini istiyoruz.”
“Elimizi taşın altına koymaktan hiçbir zaman kaçınmadık” iddiasında bulunan TİSK, devletin yanında olduklarını ifade ederek, devletin görevinin patronların çıkarlarını korumak olduğunu açıkça ifade etti.
“Birlikte Mümkün” denilerek işçi ve patronların “aynı gemide” olduğu yalanına sarılan TİSK, “Geleceğimize, çalışanlarımıza, işletmelerimize ve işimize katkı sağlayacak her türlü karara destek vermeye hazırız” ifadesiyle işçilerin taleplerinin geri planda tutulması gerektiğini ifade etmiş oldu.
