Umutluyuz, kazanacağız

60 yaşındaki Elîf Şêx Qenber, Türk devletinin Efrîn’i işgal etmesi ardından topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Bugün de devam eden Türk devletinin saldırı ve tehditlerine karşı Elîf Şêx Qenber, “Savaşçılarımızdan umutluyuz, kazanacağız ve şehirlerimizi düşmanın elinden kurtaracağız” dedi.
EBÎR MUHEMED / NÛJINHA

Türk sömürgeci faşist devletinin Efrîn’i işgal etmesinin üzerinden yaklaşık dört yıl geçti. İşgalinden kaçan kadınlardan 60 yaşındaki Elîf Şêx Qenber, işgalden önce huzur ve refah içerisinde yaşadıklarını anlatarak, şimdi perişan oldukların söyledi.

Birgün Efrîn’e dönme umuduyla yaşadıklarını bilirten Qenber şöyle dedi: “Evimiz, Türkiye ve ona bağlı çetelerin hedefi olduğu için 6 aile birlikte yaşıyorduk. Savaşın son bulacağına dair umutlarımız hiç bitmedi. Savaş bittikten sonra şehrimize dönmek için Efrîn civarında kaldık. Her şeyimizi kaybettik. Birçok şehit verdik, evlerimiz yıkıldı, bölgemiz yağmalandı ve binlerce aile yerinden edildi. Gündüz ve gece Türk devlet uçakları Efrîn semalarında uçtu ve üzerimizde bir korku yaratmaya çalıştılar. Fakat Efrîn halkı, Türk devletinin 58 gün boyunca süren saldırılarına karşı kahramanca bir direndi.”

Şehrimizden ayrılmak zordu

Evinin bombalandığını ve birçok insanın katledildiğine tanık olduğunu ifade eden Qenber devamla: “Çok acı olaylara tanık olduk, Türk devleti çocuk, yaşlı, kadın ayırımı yapamadan binlerce sivili katletti. Ben de çaresiz kalarak, şehri terk etmek zorunda kaldım. Önce evimden çıkmayacağımı söyledim ama bize başka seçenek bırakmadılar. Qamişlo’ya ulaşana kadar çok zorluk çektik, şehrimizden ayrılmak bizim için çok zor oldu” diye belirtti.

Türk devleti, toprağımıza, evimize çeteleri koydu

Türkiye devletinin sadece insanları katletmediğini, doğayı ve toprağı da talan ettiğini dile getiren Elîf Şêx Qenber, “Düşman savaşta her türlü ahlaksızlığı uyguluyor. Doğa, hayvan ve ekim alanı fark etmeden her yeri talan ediyor. Özellikle Türk devleti işgal ettiği bölgelerde demografik değişikler yaratmak için kendi adına çete ailelerini topraklarımıza ve evlerimize yerleştiriyor, kimse de buna ses çıkarmıyor. Aynı zamanda tabiatı yakarak yok ediyor, zeytin ağaçlarını yağmalıyor ve bunun üzerinden ticaret yapıyor” dedi.

Şimdi nereye gideceğiz?

Türk devletinin Efrîn’de yaptığı gözaltılarla halk içinde korkuyu yaymaya çalıştığını belirten Elîf Şêx Qenber, “Efrîn’de kalan halk, refah ve huzur bulmuş değil. Her gün Efrîn’de birileri ya gözaltına alınıyor ya da katlediliyor” diye konuştu.

Kendilerine yönelik tehditlerin sona ermediğini ve Türkiye’nin diğer şehirleri de işgal etme tehditlerini savurduğunu söyleyen Elîf Şêx Qenber, “Bugün başka bir şehirde yaşıyoruz ancak Türk devletinin tehditleri devam ediyor. Diğer şehirlerimizi de işgal etmek istiyor. Bizden ne istiyor? Şimdi nereye gideceğiz? Gidecek yerimiz yok” diye bu duruma isyan etti.

Şehirlerimizi düşmanın elinden kurtaracağız

Türk devletini insanlık dışı saldırılarından dolayı kınayan Qenber şöyle devam etti: “Türk devleti yıllardır kirli politikalar yürüterek, şehirlerimize saldırıyor, insanlarımızı öldürüyor, kimyasal silahlar kullanıyor. Dünya buna karşı sesiz kalıyor. Biz Suriye topraklarının bir parçasıyız ve burası hepimizin toprağı ama Şam hükümeti sanki biz bu topraklardan değilmişiz gibi konuşmuyor ve haklarımızı savunmuyor. Şimdi derdimizi kime anlatacağız? Rusya ve Amerika bizi desteklemiyor ve kendi çıkarlarına göre hareket ediyor. Bunun için birbirimize sahip çıkmalı ve birbirimiz desteklemeliyiz. Önderimiz Abdullah Öcalan’dan ve Rojava savaşçılarımızdan umutluyuz, kazanacağız ve şehirlerimizi düşmanın elinden kurtaracağız.”

Efrin’e dönme hayaliyle yaşıyorum

Doğduğu ve büyüdüğü Efrîn topraklarında yaşamak istediklerini söyleyen Elîf Şêx Qenber son olarak şöyle dedi: “Burası dedelerimizin ve ninelerimizin yeri ve doğduğumuzdan beri burada yaşıyoruz. Burası bizim toprağımız her zaman kalbimizde kalacak ve unutulmayacak. Efrîn, çetelerden kurtulursa burada bir saat bile durmam, Efrîn’e kadar yürürüm. Ömrümün son demlerini bir gün Efrin’e dönme hayaliyle yaşıyorum.”

Yeni Özgür Politika

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir