Xaşkan’da ölümle tehdit edilen kadınlar: Böyle devlet olmaz olsun

VAN – Başkale’nin Xaşkan Mahallesi’nde askerler tarafından darp edilen kadınlar ölümle tehdit edildiklerini belirterek, “Kürt olduğumuz için bunlar bize yapılıyor. Böyle devlet olmaz olsun” dedi.

20 Haziran’da Van’ın Başkale ilçesine bağlı Sersul mezrasına Xaşkan Mahallesi’nde onlarca asker tarafından Mehmet Emin Atlı adlı yurttaşın “yakalama” kararı olduğu gerekçesiyle evine baskın düzenlendi. Baskın sırasında yurttaşlar tarafından çekilen görüntülere de yansıyan üniformalı şiddet kısa bir süre içinde büyük tepkiye neden oldu. 1990’lı yıllarda yaşanan şiddeti aratmayan görüntülerde onlarca asker dakikalarca havaya ateş açıp kadınları darp ederken, kimi kadınlar da yaşanan şiddet nedeniyle baygınlık geçirdi. Valilik ise görüntülerin kamuoyuna yansıması sonrası yaptığı açıklamada asker şiddetini savundu.

Tepkiler üzerine dünden bu yana birçok avukat, insan hakları aktivistleri, siyasi parti temsilcileri ve gazetecilerin ziyaret ettiği mezrada kadınlar yaşadıkları şiddeti anlatarak dayanışma çağrısında bulundu.

Farklı açıdan birçok yurttaşın olay anına dair çektiği görüntülerde, bir kadının olay sırasında baygınlık geçirdiği ve başında bekleyen küçük bir çocuğun feryatları duyuluyor. Baygınlık geçiren kadının dakikalarca yerde kalmasına rağmen hiçbir askerin yardım etmemesi tepkilere neden olurken, yine etraftaki kadınların yardımına koştuğu görülüyor. Kayıt alan kadın ise tepkisini “Biz insan değil miyiz? Bizi dinleyen kimse yok. Bayılmış bir kadın var yerde kimse bakmıyor. Böyle bir adalet olabilir mi? böyle insanlık olabilir mi?” sözleriyle dile getirdi.

‘Böyle bir devlet olmaz olsun’

Kayıt sırasında konuşmasına devam eden kadın, “Adaletin olduğunu söyleyin bizlerde bu adaleti savunalım. Her gün köyümüzü basıyorlar. Bizlere insanlık dışı muamele yapıyorlar. İnsan bir dinler, neyin ne olduğunu sorar. Çocuğa bağırışına bakın. Böyle bir devlet olmaz olsun” dedi.

‘Seni öldürürüm’ tehdidi

Baskın sırasında şiddete maruz kalan Cemile Atlı, askerin kendisine silah doğrultarak “Seni öldürürüm” tehdidinde bulunduğunu aktararak, “Öldürüyorsan öldür diye tepki gösterdim” dedi. Dilber A. ise karakolun köyün yukarısında bulunduğunu ve askerlerin ihtiyaçlarını mahalleden karşıladıklarını belirterek, “Karakol köyün yukarısında. Orada görev yapan birçok askeri, çavuşu tanıyoruz. Sürekli yemek için bizden ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Eşim suçluysa neden daha önce tutuklamadılar. Beni darp ettiler dizlerim hala morarmış bir halde. Ne suçumuz var. Kürt olduğumuz için bunlar bize yapılıyor. Böyle baskın yapmaları, darp etmeleri kabul edilemez. Bu nasıl bir adalettir?” diye konuştu.

Zelal Tunç

JINNEWS

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir