Muğla saldırı altında: Sekiz köy kömür ocakları tarafından yutuldu, haritadan silindi

Muğla’daki ekolojik yıkıma karşı yaşam hakkı savunucuları: Talebimiz net, talan ve ekolojik yıkım projelerinin ruhsatlarının iptal edilmesini istiyoruz.

Muğla‘da çevre örgütleri, ildeki ekolojik tahribatlarla ilgili dün basın açıklaması gerçekleştirerek “Belediyeler sermayenin değil, halkın yanında yer almalı” taleplerini yineledi.

Deştin Çevre Platformu, Bayır Çevre Komitesi, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi, MUÇEP Milas Meclisi, Marmaris Kent Konseyi ve Güllük Platformu tarafından yapılan ortak açıklamada turizm tahsisleri, madencilik faaliyetleri, kömürlü termik santraller gibi projeler nedeniyle bölgede meydana gelen çevresel yıkımlara dikkat çekildi. Açıklamada şunlara yer verildi.

“Belediyeler sermayenin değil, halkın yanında yer almalı ve müştereklerimizi sermayeye peşkeş çeken, doğa düşmanı projelere verilmiş bütün yapı ruhsatları iptal edilmelidir.”

‘Cennet Muğlamız çok yönlü saldırı altında’

Muğla’nın saldırı altında olduğunun altının çizildiği açıklamada “Sahillerimiz, koylarımız, denizimiz, derelerimiz, göllerimiz, ormanlarımız, doğal sit alanlarımız, kültürel ve tarihi zenginliklerimiz her şey satışa çıkarıldı” denildi ve eklendi:

“Ormanlarımızın yüzde 8’ini yangınlar sonucu kaybetmemişiz gibi turizm tahsisleri ve madencilik faaliyetleri ile kalanı da yok edilmek isteniyor. Muğla coğrafyasının yüzde 59’i maden ruhsat alanı olarak tahsis edilmiş durumda.”

‘Sekiz köyümüz kömür ocakları tarafından yutuldu, haritadan silindi’
Kömürlü üç termik santralla sürekli zehirlenen Muğla’da kömür ocakları, mermer ocakları, taş ocakları, feldspat ocakları, kil ve kireçtaşı ocakları vb her türlü madencilik faaliyeti ile sadece doğanın değil, yerleşim alanlarının da bir bir yok edildiğinin aktarıldığı açıklamada “Sekiz köyümüz kömür ocakları tarafından yutulmuş, haritadan silinmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Yatırımcıların yaşam alanlarının yok olması pahasına enerji ya da turizm fark etmeksizin her türlü izni zorlanmadan aldığının vurgulandığı basın açıklamasında “Yıkım projeleri hiçbir engelle karşılaşmadan ‘ÇED Gerekli Değildir‘ ya da ‘ÇED Olumlu‘ kararlarını almakta, yıkım kamu kurumları eliyle onaylanmaktadır” denildi. Açıklamada ayrıca AKP’ye yakın bir şirket olarak bilinen ve muhalefet tarafından ‘Beşli Çete‘den biri olarak anılan Cengiz İnşaat‘ın projesinin bulunduğu Cennet Koy’a da değinildi:

Bodrum Yarımadası‘ndaki henüz el değmemiş doğal habitatlar Gökova’ya oradan da Akdeniz’in geri kalanına bu koyların oluşturduğu ekolojik bir koridor ile bağlanmaktadır. Şimdi, Bodrum’a bağlı Gölköy mahallesinde 60’ın üzerinde kuş türüne ev sahipliği yapan Cennet Koy da tehdit altında. Cengiz Holding tarafından Cennet Koy’daki hazineye ait 678 bin metrekarelik alana turistik tesis ve rezidans yapılmak istenmektedir.”

Turizm kent projeleri, kömür ocakları ve otel inşaatları

Ayrıca açıklamada turistik kent projesine de “Milas’ta Bargilya Tuzla Sulak Alanı‘nın hemen yanına Besim Tibuk – Ali Ağaoğlu ortaklığı ile sulak alanı yok edecek olan 30 bin kişilik turistik kent projesi yapılmak istenmektedir” sözleriyle dikkat çekildi. Milas’a bağlı İkizköy’deki YK Enerji projesine şöyle değinildi:

“YK Enerji’nin kömür ocaklarını genişletmek için yerlerinden edilmek istenen İkizköy’de köylüler Akbelen ormanını, tarım alanlarını ve zeytinliklerini korumak için üç yıldır direniyor.”

Marmaris Kızılbük’teki Milli Park sınırları içinde kalan iki koyun doğal yapısının SİNPAŞ Holding tarafından otel ve konut yapmak için dinamitlerle yok edildiğinin altı çizilirken açıklamada “İki koy daha aynı dinamitlerle habitatını kaybedecek” denildi. Ayrıca Yatağan’daki çimento fabrikasına ilişkin olarak da şunlar söylendi:

“Menteşe’nin Bayır Mahallesi ile Yatağan’ın Deştin Mahallesi ortak sınırına yapılmak istenen ve ekolojik bir yıkım olacak olan Çimento Fabrikası’na karşı 30 yıldır mücadele verilmektedir. Çimento Yıkım Projesi‘ne karşı 109 gündür Bayır’da kurulan direniş çadırında gece gündüz nöbet tutulmaktadır. Yatağan’ın yeraltı su kaynaklarını ve üzerindeki tarımın bitmesi anlamına gelen Yatağan Termik Enerji Üretim A.Ş. ‘Yeraltı Kömür İşletmesi’ projesine bakanlık ÇED olumlu kararı vermiştir.”

‘Koylar ve kıyılar özel şirketlere peşkeş çekilmektedir’

Öte yandan Datça’da Kargı Koyu ve Kızlanaltı’nda toplamı 238 bin metrekarelik 17 farklı arazinin özelleştirme kapsamına alınmasıyla ilgili olarak da “Bunu Bodrum ve Akyaka’daki özelleştirmeler takip etmektedir. Bu özelleştirmeler ile en değerli koylar ve kıyılar özel şirketlere peşkeş çekilmektedir” denildi.

“Bizler hep birlikte bu saldırılara karşı; Muğlamıza, yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için direniyoruz” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada son olarak şunlar aktarıldı:

‘Talan ve ekolojik yıkım projelerinin ruhsatları iptal edilsin’

“Sermayenin çok yönlü saldırısına karşı bu direnişte belediyelerimizin bizlerle birlikte olmasını istiyoruz. Bunun için Menteşe Belediyesi’nin Çimentocu firmaya, Marmaris Belediyesi’nin SİNPAŞ Holding’e, Milas Belediyesi’nin Ali Ağaoğlu’na verdiği verdiği yapı ruhsatlarını bir an önce iptal etmesini ve verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz.

Bizim talebimiz çok açık ve nettir. Milas’ta, Menteşe’de ve Marmaris‘te bu çevre talanı projelerine verilen ruhsatların iptal edilmelidir. Kentin bütün dinamiklerini bu talepler etrafında bir araya gelmeye, tüm halkımızı kendi yaşam hakkına, söz söyleme hakkına, yerel yönetimlerin yönetimine demokratik katılımı sağlamak adına elini taşın altına sokmaya çağırıyoruz.
Verdiğimiz mücadeleyi başka kulvarlara çekmek isteyecek veya siyasi bir çekişme içine sokmaya çalışacak olanlara da bir kez daha hatırlatmak istiyoruz, talebimiz net: Talan ve ekolojik yıkım projelerinin ruhsatlarının iptal edilmesini istiyoruz.”

Yeşil Gazete

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir