Salih Müslim’den Rusya’ya: Taviz vermeyin

HABER MERKEZİ – Suriye Devrimci Hareketi ile yapılan anlaşmanın olumlu bir adım olduğunu belirten PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Rusya’nın 5 Ağustos’ta Soçi’de yapılması beklenen toplantıda Türkiye’ye taviz vermemesini istedi.

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları sürerken, Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Suriye Devrimci Hareketi, 24 Temmuz günü ortak çalışmaları geliştirmek için bir müzakere imzaladı. Bu anlaşmanın detaylarına ilişkin PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) konuştu.

‘ONLAR İKTİDAR BİZ HALK HÜKÜMETİ İSTİYORDUK’

PYD’nin kuruluşundan bu yana davasının yanı sıra Suriye’deki bütün parti ve tarafların anlaşması için siyasi mücadele yürüttüklerine dikkat çeken Müslim, Şam İlanı 2005 yılında kurulduğunda parçası olmak istediklerini, fakat kabul edilmediklerini ve Kürtler olarak bölücülükle suçlandıklarını, temelsiz bahanelerle reddedildiklerini, 2005’te birçok siyasi partinin Müslüman Kardeşlerin gölgesinde çalıştığını ifade etti. Suriye Devrimi kıvılcımının yanmasıyla birlikte Suriye genelindeki diğer partilere ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen Müslim, şöyle konuştu: “Devrimin başında bütün Suriyelilerin görüşünün birleştirilmesi için Heyet Tensîq El-Watanî kuruldu. Heyetin içerisinde mücadeleci siyasi partiler bulunuyordu. PYD de heyete katılan ilk partilerdendi. Bu oluşumda ayrıca rejime karşı mücadele eden sol ve sağ partiler de yer alıyordu. Onlar iktidarı elde etmek istiyorlardı, fakat biz halk hükümetti ve demokratik Suriye projesini istiyorduk.”

Demokratik Değişim Güçleri’ne bağlı Heyet Tensîq El-Watanî’nin içinde Suriyeli siyasetçilerin yer aldığına dikkat çeken Müslim, “Heyet 2011 yılında Suriye muhalefetinin isteklerini birleştirmek ve siyasi diyaloğun geliştirilmesi amacıyla kuruldu. Heyet, kurulduğu zaman açıklamasında Şam hükümetiyle diyalogdan önce temel hakların elde edilmesi için barışçıl gösteriler yapılması çağrısında bulundu” dedi.

‘PROJEMİZİN DOĞRU OLDUĞU ANLAŞILDI’

Rojava’ya yönelik saldırılara değinen Müslim, şunları dile getirdi: “Çeteler bölgelerimize saldırdı ama ona rağmen biz üçüncü çizgimizden vazgeçmedik. Artık birçok insan, Suriye’yi bu karanlıktan çıkarmanın ve demokratik bir Suriye inşa etmenin en doğru yolunun bizim projemizin yolu olduğuna inanıyor. Özerk Yönetim’in kurulmasına yönelik projelerimiz ve hedeflerimiz hakkında birçok tartışma var. Bu nedenle birçok Suriyeli siyasi parti projelerimize yaklaşmaya çalışıyor. Suriye Devrimci Sol Hareketi ile imzaladığımız müzakere ilk değil. Daha öncede de Suriye içinde ve dışında taraflarla anlaşmalar yapıldı.”

‘BU ANLAŞMA ÇOK ÖNEMLİ’

Müslim, daha önceden de Suriyeli partiler ve hareketlerin bölgeyi ziyaret ettiğini hatırlatarak, “Projemizi pratikte gördükten sonra anlaşmalar yapıldı. Bu proje sadece bizim için değil tüm Suriye için de önemli. Özellikle rejimin kontrolünde olan bölgelerde mücadelelerine devam etmelerini istiyoruz. Çünkü orda yapılması gereken çok iş var. Siyasi partiler hepimizin gölgesi altında olduğu Demokratik Suriye Meclisi’nde (MSD) çalışma yürütmek istiyorlar. Gelecekte diğer parti ve hareketlerle güçlerimizi birleştirmeyi ve bu projede onlarla beraber çalışma yürütmeyi umut ediyoruz” dedi.

ŞAM HÜKÜMETİNİN ISRARI

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi 29 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Şam hükümeti ile aralarında herhangi bir siyasi görüşme olmadığını ve Suriye’de barışı sağlamak için ulusal diyaloga bağlı kaldığını duyurdu. Özerk Yönetim’in açıklamasına değinen Müslim, “Rejim bizim demokratik ve özgür Suriye taleplerimizden uzak. Zihniyetinden vazgeçmiyor ve iktidarını korumaya çalışıyor. Partilerin, kurumların ve şahısların kendi kucağına gelmesinden başka bir şey istemiyor. Rejim 2011 öncesine geri dönmek istiyor, biz de rejimin kanunları yüzünden Suriye krizi patlak verdi diyoruz. O döneme dönmemek için ortak kararlar neticesinde yeni bir sistemin oluşturulması gerekir. Bu da Demokratik Suriye’dir, Suriye anayasası ve kanunları değiştirilmeli ve herkes tarafından kabul edilmelidir. Suriye’de birlikte yaşamalıyız. Hiçbir şekilde rejimi değiştirme niyetimiz yok ama düzeltilmesi gereken yanlışlar da var” dedi. Özerk Yönetimin ortak bir form oluşturmak amacıyla Rusya’nın arabuluculuğuyla birçok kez Şam hükümetiyle Hmeymim Hava Üssü’nde toplantı düzenlediklerini ifade eden Müslim, hükümetin mevcut zihniyetinden vazgeçmediğini, bunun kendilerini durduramayacağını ve herkesin katılımıyla demokratik bir Suriye’yi inşa edeceklerinin altını çizdi.

‘MODELİMİZ SURİYE İÇİN BİR ÖRNEK’

Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilen modelin bütün Suriye’de gerçekleşmesi açısından bir örnek olduğunu ifade eden Müslim, “Suriye’ye baksınlar, Süveyda halkı ne istiyor? Özerk bir Yönetim istemiyorlar mı? Anlaşma imzaladığımız Suriye Devrimci Sol Dalgası da aynı şeyi istiyor. Rojava Devrimi’nin 10’uncu yılı vesilesiyle başta Suriye davası olmak üzere birçok konunun tartışıldığı Tahran’da üçlü toplantı (İran-Rusya-Türkiye) gerçekleştirildi. Türk devleti Rusya’nın onayını alıp Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük işgal saldırılarını başlatmak için girişimlerde bulunuyor. İşgalci Türk devleti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya başbakanı ile 5 Ağustos’ta Soçi’de bölgesel sorunların ve ikili ilişkilerin tartışılacağı bir toplantıda bir araya geleceği tahmin ediliyor” dedi.

‘KRİZE SİYASİ ÇÖZÜM İSTEMİYOR’

Türkiye’nin tehditlerine yönelik konuşan Müslim, uluslararası güçlerin Ortadoğu ve Suriye planına öncülük ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Türk devleti 2012’deni beri Suriye’deki krizin siyasi çözüm önerilerini reddediyor. Suriye krizine siyasi çözüm istemiyor. Planlarına uygun olmayan hiçbir çözümden yana durmuyor. Konular birbirine karıştı, çete gruplarına destek vererek DAİŞ’i kurdu. Kürtleri yok etmeyi öncelikli amacı haline getirdi. Suriye krizinin başlangıcında Rusya yoktu ve Suriye rejimini korumak için Suriye’ye geldi. Rejimin yıkılmaması için çok şey yaptı. Ama artık o da Suriye’de karar ve söz hakkı yetkisine sahip oldu.”

TÜRKİYE’NİN ŞANTAJ SİYASETİ

ABD, Rusya ve Avrupa’nın Türkiye’nin bölgedeki planlarını ve o planların bölgede uygulanma zorluklarını çok iyi bildiğini belirten Müslim, şöyle devam etti: “Milli anlaşma, eski Osmanlıya dönüş ve bu bölgelerin işgal edilmesi Türk devletine göreydi. Bunun için bir çare arayan Türkiye, Finlandiya ve İsveç üzerinden ABD ve Avrupa’ya şantaj yaptı. Siyasetini şantaj uygulayarak sürdürüyor.”

Rusya’nın, Suriye krizinde etkili bir güç olduğunu, bu nedenle Türkiye’nin sorunlarını onunla çözüme kavuşturmak istediğini söyleyen Müslim, daha önce Soçi, Astana ve Anayasa Komitesi toplantıları düzenlendiğini, şimdi ise Ukrayna krizi ve buğdayın çıkarılması toplantıları yapıldığını belirtti. Kürt sorununun Türk devletinin ana hedefi olduğunu, Kürtlerin statü sahibi olmaması için bütün dosyalarından vazgeçebileceğini kaydeden Müslim, “Kürtlerin mücadelesini tanıdıkları için bütün dünyaya düşman oldu” dedi.

Rusya’nın kolayca Kürtleri bırakmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Müslim, şöyle devam etti: “Rusya ve Kürt halkı arasında tarihi ilişkiler olmuştur. Rusya, Suriye krizine dahil olmadan önce görüşmelerimiz vardı, projemizi kabul eden Rusya, Şam hükümeti ve bizler arasında arabulucu olmak istiyor.”

HAVA SAHASININ KAPATILMASI

28 Haziran’da içinde PYD’nin de bulunduğu 23 siyasi partinin Kuzey ve Doğu Suriye hava sahasının kapatılması çağrılarına değinen Müslim, şu bilgileri verdi: “Uluslararası Koalisyon ve Rusya, uluslararası alanda hava sahasını kontrol ediyor. Halep ve çevresini Rusya kontrol ediyor. Kobanê’den Dêrîk’e kadar olan bölge de Uluslararası Koalisyonun kontrolünde. Türkiye bir adım ilerleyemez. Çünkü karadaki hazırlıklarla yüz yüze kalacaktır. Halk, kendini savunmak için devrimci halk savaşına hazırlanıyor. Rusya’nın önceden yaptığı gibi Türkiye’ye buyurun istediğiniz yeri bombalayın dememesini, Türkiye’ye taviz vermemesini umut ediyoruz. Böyle yapmaması lazım.”

‘SADECE KENDİMİZİ SAVUNUYORUZ’

Mücadelelerinin sürdüğünü ve kimseye düşmanlık yapmadıklarını kaydeden Müslim, “Başından beri meşru savunma prensiplerine göre hareket ediyoruz. Bizi savunması için de kimseyle ittifak kurmadık. Bölgelerimize yönelik saldırılar vardı, biz de toprağımızı ve kendimizi savunduk. Bu durum böyle devam ediyor. Bu yüzden uluslararası ve Suriye’deki iç güçlerin istediklerimizi anlamasına ve yerine getirmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

MEZOPOTAMYA AJANSI

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir