Saliha Aydeniz: Mesele 4 parçadaki Kürt halkının varlığı

ŞIRNAK – DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Lozan’ın yıldönümünde Kürt halkının kazanımlarının hedeflendiğini belirterek, “Çare ne Tahran’da ne NATO’da ne de Madrid’de. Çare Kürt halkının kendisidir, haklarının tanınmasıdır” dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Şırnak İl Örgütü’ne atama yaptı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak il binasında bulanan konferans salonunda düzenlenen atama kongresine DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP Milletvekili Hasan Özgüneş, Nuran İmir, Barış Anneleri Meclisi, Tevgere Jinên Azad (TJA), Mezopotamya Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Silopi Belediyesi Eşbaşkanları Adalet Fidan, Süleyman Şavluk, Cizre Belediyesi Eşbaşkanları Mehmet Zırığ, Berivan Kutlu, İdil Belediyesi Eşbaşkanları Songül Erden, Murat Şen, Balveren Belde Belediyesi Eşbaşkanı Musa Sidar’ın yanı sıra onlarca yurttaş katıldı.

Kongre öncesinde DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Saliha Aydeniz irademizdir” ve “Jin jiyan azadî” sloganlarıyla karşılandı. Kongre salonuna “Bi civaka rêxistin bûyî bêr bi jiyana azad ve” pankartı asıldı.

‘DBP Kürt renkleriyle inşa edildi’

Saygı duruşuyla başlayan kongrede, milletvekili Hasan Özgüneş kısa bir açılış konuşması yaptı. DBP’nin Kürt renkleriyle inşa edildiğini belirten Hasan, DBP’nin Demokratik ulus paradigmasıyla hareket ettiğini söyledi. Zor bir süreçten geçildiğini belirten Hasan “Başûr’da her türlü saldırı yapılıyor. Yine Türkiye’de de iktidarın bakıları sürüyor. İçinden geçtiğimiz süreç aynı zamanda özgürlük yüzyılıdır. Ortadoğu’daki halkların yüzyılı olacak. Bunun için inançla mücadelemizi büyütmeliyiz. Ya kazanacağız ya kazanacağız” dedi.

‘Kürt annelerin duruşu örnektir’

Ardından konuşan DBP Eş Başkanı Saliha Aydeniz, iktidarın 4 parça Kürdistan’da Kürt annelerinden korktuğunu belirterek, “Bunun için Kürt halkının üzerinde uygulamak istedikleri politikaları Kürt anneleri üzerinde uyguluyorlar. Bütün kirli politikalara karşı Kürt annelerinin duruşları Kürdistan ve Türkiye için bir örnektir” diye belirtti.

‘Kürt halkını yok sayan politikalar yenildi’

Kürt halkının yok edilmek istendiğini ifade eden Saliha, sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Hem Kürt halkının kazanımlarının korunması ve büyütülmesi için hem de faşizmin yenilmesi için tarihi bir süreçten geçiyoruz. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar. Öldürme ve tutuklama ile Kürt halkını baskı altına alamayacaklar. Kürt halkı, büyük bir mücadele ile kazanımlarına sahip çıkıyor. Kürt halkının mücadelesi saldırılara cevap olacaktır. Yüzyıldır hangi iktidar geldiyse Kürt halkının ve diğer halklarının bitirilmesi üzerine kendilerini ayakta tuttular. Buna karşı son 50 yıldır Kürt halkının başlattığı mücadele dünya halkları için bir örnektir. Herkes umutla ve inançla Kürt halkının mücadelesine bakıyor. Kürt halkını yok sayan yüzyıllık politikalar yenildi.”

‘Lozan’ın yıldönümünde kazanımları almak istiyorlar’

Lozan Antlaşmasının yıldönümünü hatırlatan Saliha, “Lozan’ın yıldönümünde yine Kürt halkının kazanımlarını ellerinden alıp Kürt halkını yok saymak istiyorlar. Osmanlı hayaliyle Kürt halkını yok etmek istiyorlar. Türkiye’nin öncelikle gündemi Kürt halkının özgürlüğünü elinden almaktır. Yaptıkları bütün görüşmelerde buna ilişkin politikalar üretiyorlar. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar Kürt halkı kendi geleceği ve özgürlüğü için bu politikalara karşı mücadele edecektir. Bunun için çare ne Tahran’da ne NATO’da ne de Madrid’de. Çare Kürt halkının kendisidir, haklarının tanınmasıdır. Kürt halkının statüsünün tanınması gerekiyor. Bu tanınmadığı müddetçe 4 parça Kürdistan’da Kürt halkı mücadelesini sürdürecektir” ifadelerini kullandı.

‘İnkarla krizler derinleşiyor’

AKP-MHP’nin Kürt düşmanlığı üzerinde kendini ayakta tutmaya çalıştığını ifade eden Saliha, AKP, savaş ve kırım politikalarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Bu politikalar sadece AKP-MHP’nin politikaları değil yüzyıllık devlet politikasıdır. Yüz yılıdır bu politikalar yürütüldü ama Kürt halkı mücadelesiyle bunları boşa çıkardı. AKP-MHP ekonomik, siyasi krizler yaşıyorlar. Bu krizlerin sebebi tek adam rejimidir. Tekçilik anlayışıyla inkar ve imha siyasetini yürüttükleri için krizler giderek derinleşiyor” şeklinde konuştu.

‘Mesele 4 parçadaki Kürt halkının varlığı’

Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde gerçekleştirdiği saldırılara dikkati çeken Saliha, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başûr’da yürütülen saldırılar KDP ve Barzani ailesinin eliyle gerçekleşiyor. Kürt halkının kazanımlarını büyütmek için Başûr’da yapılan saldırılara karşı tepkimizi yükseltmeliyiz. İnsan haklarını savunan herkesin tepkisini dile getirmelidir. Avrupa Birliği, Türkiye’nin gerçekleştirdiği bütün saldırılara karşı sadece açıklama yapmakla yetiniyorlar. Eğer insan haklarını savunuyorlarsa daha somut adımlar atmaları gerekiyor. Bugün mesele sadece bir parçadaki Kürtler değildir. Asıl mesele 4 parçadaki Kürt halkının varlığıdır. Onun için Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin bu saldırılarına daha sert tepki göstermesi gerekiyor.”

‘Kürt halkı Rojava’yı Kobanê gibi savunacak’

İktidarın Federe Kürdistan Bölgesinde gerçekleştirdiği saldırılarda istediğini alamadığı için Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı planları yaptığını vurgulayan Saliha, “Başûr’da istediklerini alamayan AKP-MHP, şimdide Rojava’ya saldırmayı düşünüyor. Sürekli kendilerini savaş politikalarıyla ayakta tutuyorlar. Başûr’da bir şey alamayınca Rojava’da şanslarını denemek istiyorlar. Çetelerle Rojava’ya saldırtmayı hedefliyorlar. Fakat Kürt halkı, bütün saldırılara karşı Rojava’ya sahip çıkacaktır. Kobani’de nasıl ki sahip çıktılarsa şimdi de gerçekleşebilecek saldırılara karşı mücadele edecektir” dedi.

‘Çare İmralı’

Türkiye’nin içinde olduğu durumun ve yürütülen savaş politikalarının tecritle yakından ilişki olduğunu vurgulayan Saliha, konuşmasına şöyle devam etti: “Bütün bu savaşlar tecrit ile yakından ilişkilidir. 23 yılıdır İmralı’da kirli bir tecrit uygulanıyor. Sayın Öcalan özgürleşene dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü İmralı’da başlayan tecrit bu gün bütün halklara uygulanıyor. Bütün cezaevlerine uygulanıyor. Bütün Türkiye ve Kürdistan coğrafyasını açık cezaevine çevirmişler. Bunun için bütün Türkiye halkları, tek adam rejimine karşı mücadelesini büyütmeli ve tecride karşı çıkmalıdır. Çare İmralı’dır.”

Gemlik Yürüyüşü

İmralı tecridine dikkati çekmek için 12 Haziran’da gerçekleştirdikleri Gemlik Yürüyüşü’nü de hatırlatan Saliha “Tecride karşı Türkiye halklarıyla yan yana geldik. Tecride karşı sesimizi yükselttik. Ortaya çıkan tablo iktidarı korktuğu için iktidar dokunulmazlığımızı kaldırmak için saldırıyor. Dokunulmazlığımız kalsa da mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Saliha’nın konuşmasının ardından DBP Şırnak İl Örgütü belirlendi. DBP Şırnak İl Eşbaşkanlığına Zeki İrmez ve Ayşe Salgucak seçildi.

Kongre şölenle sonlandı.

JINNEWS

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir