14 Temmuz ruhuyla donanalım, zafer kişiliğini kendimizde yaratalım / Sinan Dersim

 “Tarihi 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişinin 40’ıncı yılına giriyoruz. Kürdistan Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı olarak 39 yıldır 14 Temmuz çizgisinde ulusal onur mücadelesi veriyor ve de kazanıyoruz. Bu büyük direnişin etkisi hiç azalmıyor, tersine sürekli artıyor. Kürdistan’da 39 yıldır özgürlük adına yaratılan her türlü gelişmenin altında 14 Temmuz Direnişinin etkisi bulunuyor. Kırkıncı yılda bu etkinin daha da büyüyeceği ve yeni özgürlük zaferlerine yol açacağı görülüyor.

Bu temelde, tarihi 14 Temmuz Direniş ve Zafer Ruhunu, büyük 14 Temmuz kararlılığını, cesaretini ve fedakârlığını, 14 Temmuz Direnişini ve Zaferini yaratan derin bilinci, sarsılmaz inancı, güçlü iradeyi, ülke ve halk bağlılığını, özgür yaşamı uğruna ölecek kadar seven anlayışı selamlıyoruz. Başta Önder Apo olmak üzere tüm yoldaşların ve yurtsever halkımızın 14 Temmuz Ulusal Onur Günü’nü kutluyoruz. Bu büyük günü yaratan ve 39 yıldır bize yol gösteren Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek yoldaşlar şahsında tüm kahraman şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Kırkıncı direniş yılında her bakımdan daha güçlü savaşacağımızı ve daha büyük başaracağız sözünü yeniliyoruz.

14 TEMMUZ RUHU 39 YILDIR DİRENİŞ ÇİZGİSİNDE YAŞIYOR

Bilindiği gibi, 12 Eylül faşist-askeri rejimini ideolojik olarak yenilgiye uğratan 1982 Büyük Zindan Direnişi, Özgürlük Hareketimizin bilinç hamuru olan Mazlum Doğan Yoldaşın Newroz eylemiyle başladı ve Ferhat Kurtay öncülüğündeki Dörtlerin tarihi eylemiyle gelişme sağladı. M. Hayri Durmuş Yoldaşın 14 Temmuz günü ilan etmesiyle başlayan Büyük Ölüm Orucu eylemi ise, bu tarihi direnişi zafere taşıdı. Hiçbir koşulda yenilmeyen ve hep zafer kazanan bir direniş çizgisi haline getirdi. Kürdistan Özgürlük Devriminin zafer kazanan fedai çizgisini yarattı; her türlü zorluğu yenen ve engeli aşan tarzını ortaya çıkardı. Önder Apo, 14 Temmuz Direnişi için, ‘Parti çizgimizi her bakımdan temsil etme yeterliliğinde bir eylem’ dedi.

Çok açık ki, Hareket ve halk olarak 39 yıldır böyle bir direniş çizgisinde yaşıyor, mücadele ediyor ve de kazanıyoruz. Kürdistan’da 39 yıldır özgürlük adına sağlanan tüm kazanımların altında 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişinin etkisi bulunuyor. 12 Eylül faşist-askeri rejimine karşı parti öncülüğümüz kendini bu temelde örgütlemiş, tarihi 15 Ağustos 1984 Devrimci Atılımının başlattığı büyük gerilla direnişi bu temelde gelişmiş, 1990 yıllarda başlayan halk serihildanları bu temelde ortaya çıkmış, tarihin en anlamlı özgürlük devrimi olan kadın özgürlük hareketi Sara Yoldaş öncülüğünde Büyük Zindan Direnişi içinde başlamış, uluslararası komploya karşı 23 yıldır süren büyük mücadelenin bilincini ve tarzını bu direniş belirlemiş bulunuyor. Açık ki 14 Temmuz Direnişi her zaman ve her yerde yol gösteriyor, güç veriyor ve de kazandırıyor.

BUGÜNKÜ DİRENİŞ 39 YIL ÖNCEKİ DİRENİŞİ ESAS ALMALIDIR

Bugün de AKP-MHP faşizminin NATO ve KDP desteğinde yürüttüğü topyekûn soykırımcı özel savaş saldırılarına karşı, Kürdistan Özgürlük Hareketi, Kürt halkı ve tüm devrimci-demokratik güçler olarak 14 Temmuz Çizgisinde direniyor ve kazanıyoruz. Dikkat edilirse, düşman 39 yıl öncekinden farklı değildir. AKP-MHP faşizmi, 12 Eylül 1980 günü darbe yapan Kenan Evren Cuntasının doğrudan bir devamı ve kendini sivilleştirmiş biçimidir. Özgürlük ve demokrasi adına ne varsa hepsini yok etmek için, Kürdistan özgürlük direnişini ezmek ve diğer Kürdistan parçalarını işgal etmek için tüm gücünü seferber etmekte ve her türlü vahşi yöntemi kullanarak elinden geleni yapmaktadır. Kısaca bugünkü düşman 39 yıl öncekinin her bakımdan kopyası gibidir, dolayısıyla direnişin de 39 yıl öncekini esas alması zorunludur.

İşte hareket ve halk olarak geliştirdiğimiz topyekûn devrimci halk savaşı direnişi ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen Dem Dema Azadîyê hamlesi, 12 Eylül faşizmine karşı gelişen 14 Temmuz ve 15 Ağustos direniş çizgisini esas alıp günümüz koşullarında yürütmektedir. Başta İmralı Direnişi olmak üzere, tüm zindanlar yine direniş halindedir. Kahraman gerilla ve öz savunma güçlerimiz her gün düşmana kahredici darbeler vurmaktadır. Dört parça Kürdistan’da ve yurtdışında kadınlar ve gençler öncülüğünde halkımız ve dostlarımız her gün ayaktadır, caddeleri ve meydanları doldurmaktadır. Her alanda demokratik siyaset güçleri faşist saldırganlığa karşı anlamlı bir direniş içindedir. Bunların hepsi de 14 Temmuz Direniş ve Zafer Ruhuyla yürütülmekte ve 14 Temmuz Direnişinin devamı olmaktadır. 12 Eylül faşist-askeri rejimi karşısında 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi nasıl zafer kazandıysa, AKP-MHP faşizmi karşısında günümüz direnişi de mutlaka zafer kazanacaktır.

14 TEMMUZ DİRENİŞİ, TEKRARI OLMAYAN TARİHİ BİR EYLEMDİR

Büyük Direnişin kırkıncı yılına işte böyle bir anlayış ve ruhla girilmektedir. Bir direniş eyleminin etkisini böyle kırk yıl hiç eksilmeden sürdürmesi sık rastlanır bir durum değildir. İşte 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi böyle ender rastlanan ve tekrarı olmayan tarihi bir eylemdir. Bu tarihi eylemin kırkıncı yılında da parti öncülüğü olarak, gerilla ve öz savunma olarak, kadın ve gençlik hareketleri olarak, dört parça Kürdistan ve yurtdışındaki halkımız ve dostlarımız olarak her alanda 14 Temmuz Direniş ve Zafer Çizgisinde mücadele edilecek ve AKP-MHP faşizmi mutlaka yenilgiye uğratılacaktır. Ne sadistlik düzeyindeki MHP saldırganlığı, ne AKP hilebazlığı ve ne de NATO ve KDP desteği söz konusu yenilginin önünü alamayacaktır. AKP-MHP faşizmi yıkılacak, Kürdistan özgür ve Türkiye demokratik olacaktır.

Bunlar temelinde tüm yoldaşları, yurtsever halkımızı ve demokratik, devrimci dostlarımızı, 14 Temmuz Direniş Çizgisini doğru anlamaya, bu çizgi temelinde kendini sorgulayarak doğru bir anlayış ve tarza ulaşmaya, her alanda 14 Temmuz Ulusal Onur Günümüzü coşku içinde kutlamaya ve AKP-MHP faşizmine karşı Dem Dema Azadîyê hamlesini 14 Temmuz Direniş ve Zafer Ruhuyla geliştirmeye çağırıyoruz!”