İZMİR – Kırıklar Cezaevi’nde ağır hasta tutukluların tecrit altında tutulduklarını belirten avukat Halil Coşkun, tutukluların açlık grevini taleplerin yanı sıra kamuoyundaki duyarsızlığı kırmak amacıyla da başlattığını ifade etti.
Kırıklar 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklular, artan hak ihlallerine karşı 28 Ağustos’ta süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladı. Tutuklular yazar Zeki Bayhan, Ramazan Çelik ve Yücel Kızmaz, hasta tutukluların diğer tutuklulardan ayrı tutulmamaları, havalandırmaların üst kısımlarının tellerle kapatılmaması, spor ve sosyal etkinliklerin tamamının kısıtlanmaması talebiyle eylem başlattıklarını duyurdu. Tutuklular, hak ihlallerine karşı tüm kamuoyu ve sivil toplum örgütlerinden de duyarlılık bekliyor.
MÜVEKİLLERİYLE GÖRÜŞTÜ
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu Sözcüsü Avukat Halil Coşkun, açlık grevine giren müvekkilleri Zeki Bayhan ve Ramazan Çelik ile 28 Ağustos’ta görüştü. Avukat Coşkun, tutukluların açlık grevi kararını uzun süredir yaşanan hak ihlalleri ve cezaevi idaresinin çözümsüzlüğüne karşı aldıklarını belirterek, talepleri karşılanıncaya kadar eylemi sonlandırmayacaklarını ifade etti.
BÖL-PARÇALA-YÖNET POLİTİKASI
Cezaevlerinin genelinde hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çeken Coşkun, Ege’de bulunan bütün cezaevlerinde tutukluların birbirinden uzaklaştırılarak, aralarındaki iletişimin koparılmak istenildiğine işaret etti. Tutuklulara yönelik “Böl, parçala, yönet” politikası olduğunu söyleyen Coşkun, “Yapılanlar İçişleri Bakanlığı talimatlarına dayandırılıyor. Şimdiye kadar bütün tutuklular yan yanaydı, ayrıca yasada aynı suç tipinden tutukluların aynı odalarda kalması yönündedir. Yaptıkları uygulamalarla kendi yasalarına karşı çıkıyorlar. Hasta tutukluların tedaviye hakkı, haberleşme, mektuplaşma, spor yapma hakları keyfi bir şekilde engelleniyor. Bugün Türkiye’nin hiçbir yerinde pandemiye ilişkin bir önlem söz konusu değilken, cezaevlerinde tutukluların sosyal aktiviteleri bu gerekçeyle engelleniyor. Yaptıkları suç duyuruları bile idare tarafından yok ediliyor. Aslında tutukluların adalete erişim hakları engelleniyor. Tutuklular bu hak ihlallerine karşı sayısız eylem yaptı, ancak buna çözüm olunmadığı için açlık grevine girmek zorunda kaldı” dedi.
HASTA TUTUKLULAR AYNI ODADA
Coşkun, Kırıklar Cezaevi’nde tutukluların ağır tecrit koşulları altında yaşadığını ifade ederek, “En büyük sorun hasta tutukluların aynı odalarda tutulmasıdır. Açlık grevine giren 3 ağır hasta tutuklu müvekkilimizde aynı oda da tutuluyor. Kendilerine bile bakamayacak durumda olan 3 hasta tutsağın aynı odada tutulması her birinin tekli hücrede tutulmasıyla aynı durumdur. Çünkü şuan aynı odada bulunan 3 tutsak kendine dahi bakamaz durumda. Bu tutsaklar özellikle aynı odaya yerleştirmişlerdir. Bu şekilde arkadaşlarının da kendilerine bakmaları engellenmektedir” diye belirtti.
‘HER AN ÖLÜMLER YAŞANABİLİR’
Kırıklar Cezaevi’nde yaşamını yitiren hasta tutuklu Abdullah Ece’yi hatırlatan Coşkun, cezaevi idaresinin Ece’nin ölümünden ders çıkarmadığını ve tecrit koşullarının daha da ağırlaştırdığını ifade etti. Coşkun, “Tutukluların talepleri çok makul ve kanuni dayanağı olan taleplerdir. Bu uygulamaların devam etmesi halinde her han ölümler yaşanabilir” ifadelerini kullandı.
TELEPLER
Coşkun, açlık grevine giren 3 hasta tutuklunun taleplerini şu şekilde sıraladı: “Odalar üzerine çekilen tellerin kaldırılması, arkadaşları ile yakın koridorlarda bir araya getirilmeleri, hasta tutsaklara bakabilecek arkadaşlarının yanında tutulmaları ve sosyal faaliyetlerin gerçekleştirmesi önündeki engellerin kaldırılması.”
DUYARLILIK ÇAĞRISI
Hasta tutukluların açlık grevine girmesinin bir diğer nedenin de kamuoyuna bir tepki olduğunu dile getiren Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı: “Cezaevlerinde yaşanan açlık grevleri; tüm kamuoyuna, siyasi partilere ve insan hakları savunucularına doğrudan bir tepkidir. Cezaevlerinde yaşananların duyulması gerekiyor. Tutukluların istekleri insanidir. Buradan cezaevi idaresini hukuka uymaya ve kamuoyunu yaşanan hak ihlallerine karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz”
MA / Delal Akyüz