Direnenler BMG’nin halk forumunda buluştu: Birleşirsek kazanırız

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), “Yolsuzluğa, işsizliğe karşı birleşirsek kazanırız” şiarıyla Kartal’da bulunan Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde halk forumu düzenledi. Foruma, Türkiye ve Kürdistan kentlerinden yıl boyunca sokak ve meydanlarda olan birçok kişi katıldı. Katılımcılar arasında Şenyaşar ailesi adına Ferit Şenyaşar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Murat Çepni, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Cumartesi Anneleri, tutsak yakınları, direnen işçiler, ve üniversiteli öğrenciler yer aldı.
Devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşu yapıldı. Bu sırada hep bir ağızdan Adnan Yücel’in “Biz Kazanacağız” şiiri okundu. BMG’nin mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.

BMG: EZİLENLERİN SESİ OLMAYA ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ
Ağustos ayında başlayan “Birleşirsek kazanırız” kampanyasının son adımı olan halk forumunda Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) adına Sena Şat açılış konuşmasını yaptı. Sena Şat şunları söyledi: “Bu zamana kadar devrimciler, yurtseverler birçok kez birçok farklı yöntemle, birçok hedef etrafında mücadeleyi denedi, deniyor. Bir süredir bir fiil devam eden devrimci kavga birlikte mücadelenin sayısız deneyimiyle dolu. BMG, bu deneyimlerden çıkarılan derslerle, yarının değil tam da bugünün ihtiyacı olarak sokaklarda, okullarda, fabrikalarda, atölyelerde antifaşist, antiemperyalist bir mücadelenin ihtiyacı olarak doğdu. Yoksulların, işsizlerin, emekçilerin, kadıların, LGBTİ+’ların yoksul Kürt halkının, Alevilerin, ezilen ve sömürülen her kesimin ihtiyacı olarak doğdu. Bu yüzdendir ki ezilen ve sömürülen her kesimin sesi olmaya çalıştı, çalışmaya da devam ediyor” denildi.
“Birleşirsek kazanırız” şiarının bir sözden ziyade bugünün ihtiyacı olduğu vurgulayarak, şunları belirtti: “Birleşik Mücadele Güçleri yarını bugünden özgürleştirme iddiasıyla çıktığı bu yolda tüm yoldaşlarıyla birlikte elele verecektir. Kuruluşumuzu ilan ettiğimiz Şubat ayından bu yana sokaklarda süre giden kavgaları büyütme umuduyla yan yana yürümeye devam edeceğiz. Geride bıraktığımız yıl yeni yılın nasıl geçeceğine dair bize güzel bir örnek sundu. En koyu karanlıklardan doğacak güneşi birlikte karşılamak umuduyla mücadele ve zafer dolu bir yıl dileğiyle herkesi saygıyla selamlıyoruz.”

TDİ: BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ
BMG adına yapılan konuşmanın ardından foruma geçildi.
İlk olarak Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) adına Hıdır Sabur söz aldı. “Birleşmeliyiz, birlik olmalıyız, birlikte hareket etmeliyiz” diyen Sabur, yeni yılda yapılan zamlara dikkat çekti. Türkiye’nin bir hapishaneye çevrildiğini belirtti, siyasi tutsaklara uygulanan hak gasplarını hatırlattı. Oluşturulan “gözlem kurullarıyla” tutsakların tahliyesinin engellendiğini vurgulayan Hıdır Sabur şunları söyledi: “Cezaevlerinde, geçen hafta 8 tutsak cenazesi birden geldi. Biz TDİ olarak hasta tutsakların serbest bırakılması, infaz yakmalara son verilmesi için bir kampanya yürütüyoruz. Çeşitli yerlerde basın açıklamaları yaptık, içerideki tutsakların sesi olmaya çalıştık. Yaşam hakkı kutsaldır. Anayasal haklar yoksullar için işlemiyor. Bizler birlikte hareket etmeliyiz.”

“İŞÇİ SINIFININ BİRLEŞİK MÜCADELE ZEMİNİNİ KURMAK ZORUNDAYIZ”
Bir yıldır Sinbo’da direnişte olan Dilber Türker işçi ve emekçilere yönelik gerçekleşen saldırılara dikkat çekti. Sermaye devletinin işçi ve emekçilerin örgütsüzlüğünden faydalandığının altını çizen Türker, “Bizler bu karanlığı parçalamak zorundayız. Birlikte mücadele etmezsek hiçbir şekilde haklarımızı kazanamayız. Bugün hak kazanmak bir yana mevcut haklarımıza saldırıyorlar. İşçi sınıfının birleşik mücadele zeminin kurmak ve mücadele etmek zorundayız” dedi.
Salgın sırasında çalıştırılan Dev Yapı-İş yöneticisi Hasan Oğuz’un hayatını kaybettiği Galataport şantiyesinde çalışırken gasbedilen hakları için direniş yapan işçilerden Mahsum Konur söz aldı. Dev Yapı-İş üyesi olan Konur, sendikal faaliyetleri nedeniyle mobbinge uğradıklarını ve daha sonra işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine uymadıkları bahane edilerek dört işçi olarak işten atıldıklarını ve sendikaları öncülüğünde direnişe geçerek haklarını kazandıklarını anlattı, dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
İstanbul KHK’liler Platformu’ndan Ömer Karakaya da KHK zulmüne karşı direndiklerini söyledi. Muhalefet partilerinin seçim odaklı kendileriyle görüştüğünü söyleyen Karakaya, mücadele ve dayanışma çağrısı yaptı.
Konuşmacıların ardından forum serbest kürsü biçiminde devam etti. Bu bölümde emekliler adına konuşan İstanbul Emekli Sendikaları Eylem Birliği Koordinasyonu temsilcisi, sosyal güvenlik sisteminin tasfiye edilmesinin yarattığı yıkıma dikkat çekti, sendikaların tutumunu eleştirdi.
Belediye işçisi Ali Ekber Eraslan da bu bölümde söz alarak krizin yarattığı toplumsal yıkıma, sendikaların tutumuna işaret ederek, birleşik mücadelenin öneminin altını çizdi.

“MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR”
Kağıt toplayarak geçimlerini sağlayan geri dönüşüm işçileri adına yapılan konuşmada 23 Ağustos’ta gerçekleşen belediyenin saldırısına dikkat çekildi, “Arkadaşlarımız bir iki ay çalışamadı. Tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakıldı. Mücadelemiz devam ediyor” denildi.

BGM: DEVRİM DIŞINDA ÇAREMİZ YOK
Birleşik Gençlik Meclisi (BGM) adına yapılan konuşmada da birleşik mücadeleye ilişkin şu vurgular yapıldı: “Kürt halkının bu topraklardaki ezilmişliğine, ulusal olarak inkar edilmesine, asimilasyona karşıyız. İşçi sınıfının özgür olmasını istiyoruz. Kadınların, LGBTİ+’ların özgür olmasını istiyoruz. Gençler olarak bir geleceğimiz olsun istiyoruz ve devrim dışında da bir çaremizin olmadığını biliyoruz.”

MURAT ÇEPNİ: İKTİDARIN KRİZİNİN YARATICILARI DİRENENLERDİR
Halk Forumu’na katılan HDP Milletvekili Murat Çepni, direnenlerin ne yapmak gerektiğini ortaya koyduğunu dile getirdi. Faşizmin Erdoğan ve saray ortaklığı aracılığıyla yeni tipte kendisini örgütlediğini kaydeden Çepni, “Bunun karşısında ezilenlerin de kendilerini tartışmasız bir biçimde örgütlemesi lazım. Önümüzde duran büyük görev tam olarak bu. Geçtiğimiz yılların çetelesini tutarken faşizmin saldırılarının altını kalın kalın çizdik. Ancak bu tarih aynı zamanda direnenlerin tarihi, bugün sarayı krize sokan şeyin burada ifade edilen direnişler olduğunun altını çizmek lazım. Bu krizin yaratıcıları bizleriz, bu krizin yaratıcıları direnenlerdir. Direnenlere selam olsun” vurgusu yaptı.
“Birleşirsek kazanırız” şiarının anlamına işaret eden Çepni, şöyle devam etti: “Bugün güncel olarak yaşadıklarımızla, stratejik olanın birliğini kurmayı kastediyoruz. Yani halkların demokratik özgürlükçü alternatifini kurmayı kastediyoruz. Birleşelim derken bugün Kürt halkının mücadelesini, işçi sınıfının iş ve emek mücadelesinin olmazsa olmaz birleşikliğinden bahsediyoruz.

“HDP VE KÜRT HALKI OLMADAN İŞÇİ SINIFI EKMEĞİNİ KAZANAMAZ”
BMG zayıf olduğumuz için kurulmadı, BMG tam tersine büyük olanakları önümüze serdiği, faşizmin kapitalizmin büyük bir krizin içinde debelendiği koşullarda ‘daha çok isyan, daha çok devrim daha çok sosyalizm’ demek için kuruldu. BMG tam da bu yüzden işçilere ve emekçilere, ezilen halklara başka bir dünyanın mümkün olduğunu anlatmak için kuruldu. BMG, iktidar bloklarından birini seçme dayatmasına karşı halkların alternatifini fiili meşru mücadeleyle inşa etme çağrısıdır. Bu perspektifle halkların özgürlük mücadelesini mutlaka inşa edeceğiz. BMG bu anlamda bir iktidar programıdır. BMG bir yeni yaşam perspektifi, bir mücadelenin zafere taşınılması perspektifidir. HDP olarak da mücadelenin merkezindeyiz. HDP bir oy kalabalığı değildir, HDP bir oy çokluğu değildir. HDP’siz ittifak olur mu, diye soranlara bunu söylüyoruz, HDP’siz. Kürt halkı olmadan özgürlük kazanılamaz. HDP olmadan Kürt halkı olmadan işçi sınıfı özgürlüğünü, ekmeğini kazanamaz.
Yorulmadan bu mücadeleyi mutlaka ama mutlaka zafere ulaştırmak zorundayız. Ölümsüzlere verdiğimiz söz gereği, zindanlarda direnen yoldaşlara verdiğimiz söz gereği mutlaka kazanacağız. Yaşasın birlikte mücadelemiz.”

ŞENYAŞAR: 3 BUÇUK YILDIR MÜCADELE EDİYORUZ
Katledilen babası ve iki ağabeyi için annesi Emine Şenyaşar ile birlikte adalet arayan Ferit Şenyaşar da forumda söz aldı. Urfa Adliyesi önünde başlattıkları Adalet Nöbeti’nin 300. gününde olduklarını dile getiren Şenyaşar, “Bu olayı yapan iktidar partisinin vekilidir. Bundan dolayı hem katliama uğradık hem de yaşadığımız yeri terk ettik” dedi.
Hükümetin katliamı gerçekleştirenlerden yana olduğunu belirtti, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerini hedef gösteren sözlerini hatırlattı. Şenyaşar, mücadelelerinin üç buçuk yıldır devam ettiğini ancak 300 gününün medyaya yansıdığını kaydetti.

“NÖBET SAHİPLENİLDİKÇE MÜDAHALE ARTTI”
Adliye binası önünde sürdürdükleri nöbete dikkat çeken Ferit Şenyaşar, nöbet eyleminin etkisi arttıkça saldırıların da arttığını vurguladı. Annesi Emine Şenyaşar hakkında açılan 12 soruşturmadan 3’ünün davaya dönüştüğünü anımsatan Şenyaşar, “Annem kendisine yöneltilen tüm suçlamaları kabul ediyor. Cezaları da kabul ediyor” dedi.

“MÜCADELEMİZ, HALKLARIN KARDEŞLİĞİ İÇİNDİR”
Verdikleri adalet mücadelesinin sadece kendileri için olmadığını söyleyen Şenyaşar, son olarak “Bu mücadelemiz haksızlığa karşı bir mücadeledir. Bu mücadele dini kullanarak halkı sömürenlere karşı bir mücadeledir. Bizim mücadelemiz halka kuru ekmeği heba görüp 5 yerden maaş alan yetkililere karşıdır. Bizim mücadelemiz kendisi sarayda oturup halkı sokakta yatanlara karşıdır. Bizim mücadelemiz hasta tutsaklar içindir. Bizim mücadelemiz siyasi tutsaklar içindir. Bizim mücadelemiz bir gecede bir kişinin ağzından çıkan kelimeyle milyonları KHK ile işten atanlara karşıdır. Bizim mücadelemiz halkların kardeşliği içindir” diye konuştu.

Forum, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) ve Grup Vardiya’nın müzik dinletisi ardından son buldu.

Kaynak: Etha ve Alınteri