VAN – Hasta tutsak Makbule Özer’in “Dayanacak gücüm kalmadı” dediğini aktaran kızı Naime Özer, “Tedirginiz. Yaşlı bir kişinin çocuktan farkı yok. Annem bu işkenceye daha fazla dayanamaz. Annem orada ölüme terkedilmiş durumda” dedi. Naime, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenirken, hasta tutsaklar için ise yapılan tüm çağrılara rağmen henüz bir adım atılmış değil. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son açıkladığı verilere göre, farklı cezaevlerinde 651’i ağır bin 517 hasta tutsak bulunuyor. Tutsaklardan biri de 80 yaşındaki yüzde 53 engelli Makbule Özer.
Van’ın Edremit ilçesinde “örgüte yardım etmek” iddiasıyla yerel mahkemenin verdiği 2 yıl bir ay hapis cezası onanan ve 9 Mayıs’ta tutuklanarak cezaevine gönderilen Makbule’nin sağlık sorunları her geçen gün ağırlaşıyor. En son 2 Ağustos’ta Covid-19 şüphesiyle Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Makbule’nin test sonucu negatif çıktı. Doktorun verdiği bilgilere göre, Makbule’nin karaciğerinde ödem oluşurken, kalbinde de şişme görüldü.
Dün cezaevinde haftalık görüşe giden kızı Naime Özer, annesinin sağlık durumuna ilişkin ajansımıza konuştu.
‘Annemin tek suçu Kürt olması’
Annesi için “bu zulümden kurtulmasını istiyorum” diyerek tepkisini dile getiren Naime, şunları söyledi: “Annemi hapishaneye koyarak neyin korkusunu yaşatmaya çalışıyorlar. Anne ve babamın şu an orada olması gerçek anlamda bir suçtur. Hiçbir suçları yok. Sadece Kürt oldukları için şu an cezaevinde tutuluyorlar. Sadece Kürt kimliğinden kaynaklı insanlara zulüm ediliyor. Annemi canlı canlı bir tabutun içine koymuşlar.”
‘Annem bu şekilde giderse canıma kıyarım demiş’
Makbule’nin durumunun kötü olduğuna dikkat çeken Naime, “Koğuş arkadaşları annem için ‘bu şekilde giderse canıma kıyarım’ ifadelerini kullanmış. Koğuş arkadaşları annemin başında yirmi dört saat nöbet tutuyor. Temel ihtiyaçlarını arkadaşları aracılığı ile karşılayabiliyor. En son koğuşta tek başına banyo ihtiyacını karşılamaya giderken kayıp düşmüş ve bu düşme sonucunda kolları zedelenmiş. Zaten baston ve tekerlekli sandalye ile yürüyebilen annem şu anda ellerinden de oldu” dedi.
Makbule: Dayanacak gücüm kalmadı
Makbule’nin “Dayanacak gücüm yok” dediğini aktaran Naime, “Tedirginiz. Yaşlı bir kişinin çocuktan farkı yok. Annem bu işkenceye daha fazla dayanamaz. Annem orada ölüme terkedilmiş durumda. Annem her gün rutin sağlık kontrolü için hastane geliyor. Hastaneye gelirken ring aracına dahi binmekte zorlanıyor. Hem bize hem de anneme eziyet ediyorlar. Annemi o işkenceyle götürüp, getiriyorlar. Annemin tansiyonu var, şekeri var, kalp sorunu var, nefes darlığı var. Engelli bir kadın. Ve ellerini kullanamıyor. Bastonla yürüyor. Annemin orada kalması çok zor ve annemin çıkmasını istiyorum” çağrısında bulundu.
Kamuoyuna duyarlılık çağrısı!
Annesinin önceki gün Covid-19 şüphesiyle hastaneye getirildiğini belirten Naime, “Çok rahatsızdı. Kan verildi. Ondan sonra doktorlarla görüştüğümüzde; karaciğerinde su toplanması ve kalbinin şiştiği” bilgisini aldıklarını söyledi. Naime, annesinin durumunun giderek kötüleştiğini yineleyerek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.
En son tedbir talebiyle başvuru
Avukatı Dilan Kunt ise, müvekkili Makbule için, “örgüte yardım etmek” iddiasıyla yerel mahkemenin verdiği 2 yıl 1 ay hapis cezası onanmasının ardından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yapıldığını kaydetti. Makbule’ye “Cezanın konutta infazı” için yapılan başvurunun Van İnfaz Hakimliği ve Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmesinin ardından Dilan, bu kez de “tedbir” talebiyle AYM’ye başvurduğunu paylaştı.
‘Bir an önce serbest bırakılmalı’
Aynı zamanda Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)’den adli tıp profesöründen alternatif rapor aldıklarını söyleyen Dilan, bu raporu da Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) sunduklarını kaydetti. Dilan son olarak, ağır sağlık sorunları yaşayan Makbule için bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
