Rojda Aydın
ŞIRNAK – Cizre’de ilan edilen sokağa çıkma yasağında yaşamını yitirenlerin anneleri, AYM’nin kararına tepki gösterdi. Anneler, “Bu, adil bir karar değil. AYM siyasi bir karar verdi. Ama biz bu davanın peşini bırakmayacağız ve sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında katledilenlerin yaşam hakkının ihlal edildiğine dair başvuruyu önceki gün karara bağladı. AYM, “Güvenlik kuvvetlerin güç kullanımı sonucunda ölüm olayının meydana gelmesi ve bu ölüm olayı hakkında etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedenleriyle yaşam hakkının ihlal edildiğine” dair yapılan başvuruyu “kabul edilemez” buldu.
Cizre bodrumlarında çocukları katledilen anneler ise AYM’nin kararına tepki gösterdi.
‘Verilen karar içimizdeki yarayı derinleştirdi’
Cizre bodrumlarında katledilenlerden Hacer Arslan ve Mehmet Sait Arslan’ın annesi Hezni Arslan, kızı Hacer’in cenazesinin ise 6 yıldır tüm başvurularına rağmen bulunamadığını söyledi. Hezni, AYM’nin kararı ile içlerindeki yaranın bir kez daha derinleştiğini ifade ederek, “Devlet her ne kadar, biz katletmedik dese de bu vahşet herkesin gözü önünde gerçekleşti. Anneler, yıllardır çocuklarının cenazelerini arıyor. Anneler, çocuklarının cenazelerine kavuşma hasretindeler. Ama bu karar tekrar içimizi yaktı. Ben altı yıldır kızımın cenazesini arıyorum. Kızım, bu devletin öğrencisiydi ve belediyede iki aydır çalışıyordu o dönem. Devlet o gün kendi memurunu katletti. Kızımın cenazesini bulmak için birçok kez kan verdim ama hala bulamadım. Buna rağmen evime gelip kızımı soruyorlar. Bu devletin kimliği altında yüzlerce kişi katledildi. Çocuklarımızı hem katlediyorlar hem de terörist diyorlar. Bizler AYM’nin kararını lanetliyoruz ve kabul etmiyoruz. Çocuklarıma katilleri yargılanana kadar bu davanın peşini bırakmayacağımın sözünü verdi. Eninde sonunda hak ve hukuk yerini bulacak. Bu adaletsizlik böyle sürmez. Avrupa ve uluslararası devletlere de başvuracağım, bu davayı bırakmayacağım. AYM bu kararla çocuklarımızın katillerine destek verdi. Devletten hiçbir umudumuz yok ve bugün bir kez daha kendini belli etti. Onlar ne kadar reddetse de biz tekrar başvuru yapacağız. Avukatlarımızla AİHM’e de başvuracağız. Katiller yargılanana kadar biz durmayacağız” dedi.
‘AYM’nin kararını kınıyoruz’
Cizre bodrumlarında katledilenlerden biri de Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Ömer Baran’dı. Annesi Fatma Baran, AYM’nin hukuksuzluk yaptığını kaydederek, “Oğlum 2013 ve 2016 yılları arasında gazete dağıtımı yapıyordu. Oğlum da bodrumda katledildi. Çocuklarımız terörist değildi ve vahşi bir şekilde katledildi. Sonuna kadar bu davaya sahip çıkacağız. Verilen akra ne adaletli ne de hukuka uygun bir şeydir. Türkiye’de adalet kalmadı. AYM’nin kararını kınıyoruz. İki ay önce de evimize bir mektup geldi ve bize, ‘sizler tekrar dava açamazsınız’ denildi. Tüm uluslararası devletler, bu vahşete ve hukuksuzluğa karşı sessiz. Bu bayramda tekrardan biz annelerin yüreğü yandı” diye vurguladı.
‘Bu yoldan asla dönmeyeceğiz’
Nafiye Küçük ise, çocuklarından Adil ve Egid Küçük’ün bodrumlarda katledildiğini anımsattı. AYM’nin kararını “hukuksuzluk” olarak nitelendiren Nafiye, şunları dile getirdi: “Bu vahşeti tüm dünya gördü. Ama AYM kalkıp siyasi bir karar verdi ve hukuksuzluğun olmadığını söylüyor. Cizre’de çocuk, kadın ve yaşlı demeden hepsi katledildi. Cizre abluka altındayken kimyasallarla çocuklarımız katledildi. Nasıl hukuka uygun olabilir? Adalet yerini bulana kadar bu davanın takipçisi olacağız. Sağ olduğum sürece bu davaya sahip çıkacağım. Katillerin yargılanması için elimden ne gelirse yapacağım. Bugün bir kez daha annelerin yüreği yandı. PKK değil, devlet çocuklarımızı katletti. Bu davanın üstünün kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Ömrümün sonuna kadar bu davanın peşinde olacağım. Avrupa’ya kadar bu davayı götüreceğiz. Bu yoldan asla dönmeyeceğiz.”
