Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’na çıktı: Bizimdir, vazgeçmiyoruz

İSTANBUL – Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 900’üncü haftalarında polis saldırısı ve gözaltılara rağmen Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri eylemde, taleplerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 900’üncüsünü Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdi. Eylem öncesi Galatasaray Meydanı ve İstiklal Caddesi’nin çok sayıda sokağı, yüzlerce polis tarafından zırhlı araç, gözaltı araçları ve barikatlarla kapatıldı. Eyleme çok sayıda Cumartesi Annesi / İnsanı, insan hakları savunucusu, siyasetçi, milletvekili, Sivil Toplum Örgütü (STÖ) temsilcileri ve hukukçular katıldı.

Galatasaray Meydanı’na yürüdüler

Eylem öncesi polisler, meydana yakın bir kafede toplanan kitleye Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak gerekçesini öne sürerek eyleme izin vermeyeceklerini söyledi. Kitle ise eylemlerini gerçekleştirmekte kararlı olduklarını belirtti. Ellerinde taşıdıkları karanfiller ve boyunlarında kayıplarının asılı olduğu fotoğraflarla Galatasaray Meydanı’na yürüyüşe geçen Cumartesi Anneleri, burada polis barikatıyla engellenerek önleri kesildi. Polis engeline tepki gösteren kitle, kanunsuz ve hukuksuz engelleme yapıldığını belirtti. Tepkiler üzerine polisler gazetecilere saldırarak zorla alandan dışarı çıkardı.

Ters kelepçeyle gözaltına alındılar

Uzun süre ablukada tutulan Cumartesi Anneleri’ne daha sonra polis saldırdı. Aralarında Cumartesi Anneleri’nden Hanife Yıldız, İkbal Eren, kayıp yakınlarından Besna Tosun, Maside Ocak, Hasan Karakoç, Mikail Kırbayır, Ali Ocak, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin ile Öztürk Türkdoğan, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, avukat Jiyan Tosun, Jiyan Kaya, Davut Aslan ve Arat Dink’in bulunduğu kitle, ters kelepçeyle gözaltına alındı. Gözaltına alındıkları sırada ellerindeki karanfilleri yere atılan kayıp yakınları, gözaltı aracına bindirildikleri esnada da darp edildi. Gözaltına alınanların nereye götürüldükleri ise öğrenilemedi.

‘Galatasaray bizimdir’

Ardından Galatasaray Meydanı’nda toplanan çok sayıda milletvekili, Cumartesi Anneleri’nin 900’üncü haftalarındaki basın açıklamasını okudu. Metni okuyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, “Annelerin söylemek istediği sözü onların adına biz burada okuyacağız” dedi. Hakikat ve adalet mücadelelerinin 900’üncü haftasında Galatasaray’da olduklarını dile getiren Züleyha, “Biz dünyanın en barışçıl, en haklı mücadelesini yürüten anneleriz, evlatlarız, kardeşleriz, torunlarız, hak savunucularıyız… Galatasaray’da yaşlanan, Galatasaray’da büyüyen, Galatasaray’da doğanlarız. Devletin varlığını inkar ettiği sevdiklerimizi fotoğraflarıyla Galatasaray’da yaşatanlarız. Galatasaray’ı mekansız bırakılan sevdiklerimize mezar yeri yapanlarız. İşte bu yüzden Galatasaray bizimdir” ifadelerini kullandı.

‘Sevdiklerimiz nerede?’ çığlığı…

Devletin gözaltında kaybettiği sevdiklerini aradıklarını belirten Züleyha, devamında şöyle dedi:

“Galatasaray bizim arayışımızın mekanıdır. Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin başına gelenleri herkes bilsin ve bir daha asla yaşanmasın istiyoruz. Galatasaray bizim hakikat mekanımızdır. Kaybedilen sevdiklerimiz ve onlara yaşatılanlar unutulmasın, tarihe not düşülsün istiyoruz, Galatasaray bizim hafıza mekanımızdır. İşte bu yüzden Galatasaray bizimdir. Sevdiklerimizi bizden alan zihniyetin devamcısı mevcut rejim, kendi yasalarını bile yok sayarak Galatasaray’ı da bizden almak istiyor. ‘Sevdiklerimiz nerede?’ çığlığımıza hukukla, adaletle cevap vermek yerine dört yıldır karşımıza copla, kalkanla, gazla, dikiliyor. İstanbul’un kalbinde herkesin kullanımına açık bir meydanı biz orada olmayalım diye tüm İstanbullulara yasaklıyor.

Korkutamazlar

Bizi baskıyla, polisle, copla, mahkemelerle korkutmak istiyor. Ama yanılıyorlar, evladını arayan bir anneyi, sevdiğini arayan bir eşi, anne-babasını arayan bir evladı, ablasını-ağabeyini arayan bir kardeşi, dedesini-ninesini arayan bir torunu kimse korkutamaz. Çünkü onların maruz kaldıklarımızdan daha korkunç bir uygulama henüz icat edilmedi. 900’üncü haftamız nedeniyle bir kez daha hatırlatıyoruz, uğruna mücadele ettiğimiz taleplerimiz açık ve nettir:

*Gözaltında kaybedilenlerin akıbeti açıklansın.

*Gözaltında kaybetme suçunun failleri üzerindeki cezasızlığa son verilsin; adalet sağlansın.

*Bir daha hiç kimse gözaltında kaybedilmesin.

*Türkiye, imzalamaktan kaçındığı Birleşmiş Milletlerin Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşme’yi imzalasın, onaylasın ve uygulasın!

Talebimizden vazgeçmeyeceğiz

Ne yaparsanız yapın, ‘Evlatlarımız nerede’ diye haykırmaktan asla ama asla vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın, ‘Evlatlarımızı kaybedenler cezasızlık zırhıyla korunmasın, bağımsız bir yargı önünde hesap versin!’ talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın, anayasanın güvencesinde olan toplanma özgürlüğümüzden ve bu özgürlüğümüzü kullanmak için seçtiğimiz Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın, insanlığın vicdanında Galatasaray bizimdir.”

Meydana karanfiller bırakıldı

Açıklamanın ardından Galatasaray Meydanı’na gözaltında kaybedilenlerin anısına karanfiller bırakıldı.

Eylem, alkışlarla sona erdi.

JINNEWS

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir