ŞEHBA – Rojava Devrimi’nin Şehba’da yaşayan kadınlar üzerinde büyük etki ve değişim yarattığını belirten Siham Elo, tüm kadınların el ele vererek birlik ruhu ile özgür ve ortak yaşamı yaratabileceğini söyledi. Siham, “19 Temmuz diriliş günüdür” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Temmuz 2012’de gerçekleşen devrim, tüm dünyada etki yarattı. Aradan geçen 10 yıl içerisinde başta Arapların yaşadığı bölgelerde büyük değişimler yaşandı. Bu bölgelerden biri de Şehba. Şehba’da yaşayan kadınlar yıllarca aile ve geleneksel baskılarla yüz yüze kaldı. Ancak Rojava Devrimi sonrası Şehba’da yaşayan kadınlar, kendilerini sınırlayan, hapseden her şeyi yıkma fırsatını yakaladı. Örgütlülüklerini geliştiren kadınlar toplumsal yaşamda aktif bir rol almaya başladı.
Şehba’da yaşanan değişimleri ve devrimin etkisini Şehba Kantonu Kadın Komitesi Üyesi Siham Elo değerlendirdi.
’19 Temmuz kadınların kazanımları ile bugünlere geldi’
19 Temmuz’da gerçekleşen devrime işaret eden Siham, Suriye krizinin 2011 yılında başladığını hatırlattı. Devrimin, tüm Kuzey ve Doğu Suriye halkları için bir fırsat olduğunu dile getiren Siham, “Bu devrim gerçekten de çok zengin ve kapsamlı idi. Rojava Devrimi’ni bu yüzden diriliş günü olarak tanımlayabiliriz. Bu devrim kadınların öncülüğü ve emeği ile günümüze kadar ulaştı. Çünkü Şehbalı kadınlar olarak aile sınırlarını aşıp böylesi çalışmaları yürütebileceğimize inanmıyorduk. Bu yüzden de bu devrim bizim için anlamlı ve önemli. Eğer bu devrim gerçekleşmemiş ve bizim yaşadığımız bölgelere ulaşmamış olsaydı, kadınlar olarak hala toplum içinde eziliyor olacaktık” diye konuştu.
’19 Temmuz Devrimi büyük bir etki yarattı’
Siham, devrimin Şehbalı kadınların yaşamlarında büyük bir değişim yarattığını söylerken, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın devrimdeki rolüne dikkat çekti. Siham, “Önder Apo ‘Devrimimiz bir kadın devrimidir’ dedi. Kadına çok önem verdi ve bu yüzden bu devrim tüm Ortadoğu’da büyük bir etki yarattı. Özellikle de Şehba’da etki yarattı. Sadece evlerinde çocukları ile ilgilenen Şehbalı kadınlar bugün devrim sayesinde alanlara çıkarak sesini yükseltiyor ve örgütleniyor. Şehbalı kadınlar geleneklerin ve dinin koyduğu sınırları aşarak artık komün, meclis ve özgün çalışmalarda yer alıyor. Birçok kez işgale maruz kalmalarına rağmen buna karşı mücadele ediyorlar. Bu 1-2 günde gerçekleşmedi kuşkusuz. Büyük bir mücadele verildi ve bu şekilde sonuç alabildik. 2018 yılında Şehba Özgür Kadın Meclisi’ni oluşturduk. Bu büyük bir adımdı. Özellikle de bölgede yaşayan bileşenler, halklar için önemli gelişmeydi. Meclis ilk oluşturulduğunda kadınların bilinçlenmesi ve örgütlenmesi esas alındı. Kadınları kapitalist modernite zihniyetinden kurtarmak için bilinçlenme hamlesi başlattık. Bu hamleler sayesinde kadınlar öncelikle kimlik bilinci edinerek toplumdaki rol ve misyonlarının ne olduğunu anlamaya başladı” sözlerine yer verdi.
‘Hala birçok yer işgal altında’
İşgal sürecinde yaşadıklarına değinen Siham, “7 yıl düşman işgali altında yaşadık. Bize her türlü baskı dayatıldı. Hem siyah giysiler giyme hem de İslam adı altında baskılara maruz kaldık. Evlerimizden çıkamıyorduk. Çıktığımızda çetelerin vahşeti ile karşı karşıya kalıyorduk. Çünkü DAİŞ çeteleri kadınlara sürekli baskı yapıyordu. Yaşam çok sınırlı ve kötüydü. Ancak savaşçılarımız bölgeyi çetelerden özgürleştirdiklerinde bizim için yaşam o zaman başladı. Şu anda da Şehba’nın birçok yeri işgal altında ve hala özgürleşmiş değil” ifadelerini kullandı.
‘Devrime katılmak isteyen kadınlar mücadele etmeli’
Bölgedeki Arap kadınların, örgütlenme çalışmalarına katılırken zorluk yaşadığını kaydeden Siham, “Şehba Kantonu’nda Kürt, Arap ve Çerkesler olmak üzere üç halktan bileşenler var. Çalışmalara katılmak isteyen kadınların önünde aileler engel oluşturuyordu. Ayıp denilerek kadınlar engelleniyordu. Bu zihniyet hala da devam ediyor. Kadınlar olarak meclislerde yer alıyoruz, birlikte çalışma yürüttüğümüz erkek arkadaşlar hala bizi kabul etmeyebiliyor. Bugün de çalışmalarda buna karşı mücadele ediyoruz. Kadınları çalışmalarda yanlarında istemiyorlar, görüş ve düşüncelerini kabul etmiyorlar. Tüm kadınların birlik olarak buna karşı mücadele vermeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.
Diriliş günü
Siham, 19 Temmuz’un diriliş günü olduğunu dile getirerek, Kuzey ve Doğu Suriyeli tüm kadınlara seslendi, devrim çalışmalarının içinde yer almalarını istedi. Siham, son olarak şunları söyledi: “Başta Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklar, bileşenler olmak üzere tüm dünya kadınlarına çağrım var. Elele verip birlik ruhu ile bu devrime katılsınlar ve kendilerini tanısınlar. Özgür, eşit ve ortak bir yaşamı böyle yaratabiliriz. Kadınlar olarak nerede olursak olalım erkek egemen zihniyete karşı mücadele edelim ve Demokratik Ulus projesini esas alalım.”
Sîdra Mamo
