Güney Kürdistan’ın Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerinde çıkan çatışmalarda hayatını kaybeden çok sayıda askerin cenazesi Hakkari’deki hastanelere getirildi. Cenazeler havayoluyla memleketlerine gönderildi. Gazeteci Mervan Özdemir de bölgede çok sayıda askerin hayatını kaybettiğini, asker cenazelerinin PKK’nin elinde olduğunu açıkladı.
Türk devletinin, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ortaklığıyla 17 Nisan’da Güney Kürdistan’da bulunan Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik başlattığı saldırılar sürerken, çatışmaların bilançosu da ağırlaşıyor.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, son 4 günde, çatışmalarda hayatını kaybeden 27 askerin cenazesi Hakkari merkez ve Yüksekova ilçesinde bulunan hastanelere getirildi. Cenazeler, Yüksekova Selahattin Eyyubi Havaalanı’nda bulunan kargo uçaklarıyla memleketlerine gönderildi.
SAHRA VE SOĞUK HAVA DEPOLARINDA YER KALMADI
Operasyona katılan koruculardan alınan bilgilere göre, çatışmalar özellikle Zap alanında yoğunlaşmış durumda. Korucular, yoğun çatışmalar nedeniyle birçok cenazenin günlerce arazide kaldığını ifade etti. Korucular, ayrıca çatışmalarda yaralanan 150’ye yakın askerin de şu an Hakkari Dağ Komando Tugayı’nda tedavi edildiği bilgisini paylaştı.
GAZETECİ ÖZDEMİR: ONLARCA ASKERİN HAYATINI KAYBETTİĞİNE DAİR GÖRÜNTÜLER VAR
Gazeteci Mervan Özdemir de bölgede yaşanan çatışmalarda onlarca askerin yaşamını yitirdiğine dair görüntüler olduğunu açıkladı.
Askerlerin bölgede sahipsiz bırakıldığını ve ölüme terk edildiğini söyleyen Özdemir, askerlerin helikopterle tepelere bırakıldığını ve bir daha ulaşılmadığını belirtti. Askerlerin bırakıldığı tepelere HPG ve YJA Star gerillaları tarafından eylem düzenlendiğini aktaran Özdemir, “Askerler hayatını kaybediyor. Savaş etiğine aykırı bulduğumuz için elimizde yayınlamadığımız sayısız görüntü var. Bu görüntüler, onlarca askerin hayatını kaybettiği görüntüleridir. Onlarca asker cenazesinin PKK’nin elinde olduğu bilgisi var. Hem bölge halkının aktardığı bilgiler var hem de bu yönde görüntüler var. Asker aileleri çocuklarının nerede olduğunu sormak zorundalar. Bu çatışmalara karşı tepkileri olması gerekiyor.”
‘KDP KONTROL NOKTASI KURDU’
KDP’nin Türkiye’nin yanında saf tuttuğunu hatırlatan Özdemir, “Saldırı başladığından beri KDP açık bir şekilde HPG ile karşı karşıya gelmedi. Ancak KDP ve kendisine bağlı özel güçler, Türk devletinin medya savunma alanlarına yönelik yaptığı saldırılarda öncülük yapıyor. Özellikle KDP güçlerinin mayın temizleme çalışmaları yürüttüğünü görüyoruz. Yine, KDP, HGP’lilerin geçiş noktası olabileceğini düşündükleri birçok noktaya kontrol noktaları kurdu. Bu çok açık bir şekilde PKK’ye karşı Türk devletinin yanında yer aldığını kanıtlayan somut verilerdir” diye belirtti.
‘ULUSAL BİRLİK BİLİNCİ DAHA FAZLA’
Saldırıların başlamasıyla birlikte ulusal birlik çağrılarının daha fazla güçlendiğini kaydeden Özdemir, “KDP’nin de teşhir olduğunu söyleyebiliriz. Gerileyen bir KDP gerçekliği var. Güney Kürdistan halkının hiçbir şekilde itibar etmediği ve saygınlığını yitiren bir KDP var. Her ne kadar KDP ulusal birliği tökezleyen, ulusal birliği parçalayan bir pratiği sergilemiş olsa da KDP dışındaki bütün Kürtler ulusal birliğin gerçekleşmesi konusunda daha yüksek bir bilince sahip. Bu yönden çağrılar yapılıyor” ifadelerini kullandı.
‘KDP SAVAŞ SUÇUNU ÖRTÜYOR’
Özdemir, KDP’nin kimyasal silah kullanımına dönük yürütülen araştırmaları engellediğini de söyledi. Yasaklı silahların kullanıldığına dair görüntüler ve izlerin Avrupa’ya götürülmesi, tepki gösterilmesinin KDP tarafından engellendiğini söyleyen Özdemir, “Bu çatışmaların en yoğun yaşandığı alan da Behdînan’dır. Kurumların burada çalışma yürütmesi engelleniyor. Bu da Türkiye’nin savaş suçunu örtmeye çalıştığını gösteriyor. Şu anda Güney Kürdistan’a bu yönde en güçlü itiraz ABD merkezli Hristiyan Barış Grubu’ndan (Christian Peacemaker Teams-CPT) geldi. Grup kimyasal silah kullanımına dair ellerinde önemli bulguların olduğunu açıkladı. Ancak bunun ne kadar uluslararası alana taşırlar o da şu an için muamma” diye konuştu.
