BMG’nin kendi olma açmazları / Sinan Dersim


4 Şubat 2021 de BMG ilanı gerçekleşirken oldukça ilgi görmüştü. Devlette oldukça ürkmüştü. Basın açıklamasının önüne geçmek için basın açıklamasının olacağı alanı karışkarış işgal etmiş, basın açıklamasının önünü kesmeye çalışmıştı.Devlet güçlerin bu müdahale engelleme çabası BMG nin açıklamasına daha bir ilgi artırdı.Yeni doğuş anlamda BMG nedir,ne yapar soruları merak ilgiyle karşılanır oldu.Peki ne oldu da bu ilgiye denk bir pratikleşme,öne çıkış gelişemedi. Uyandırılmış beklentiye cevap verememe durumuna düşüldü?

Tabii ki bileşenlerin tutum farklılıkları ve kendine göreliği BMG yi ette kemiğe büründürmekte zayıf düşürdü. Bir saman alevi gibi kısa zamanda parlasa da, hakkı yeterince verilmediğinde zamanla sönen duruma gelinmekte kurtulamadı.

Hiçbir BMG bileşeni devrime dönük kafa açıklığı içinde değildi. BMG yi nereye oturtacaklarını bilememe en büyük düşünsel, pratiksel engeldi. HDK, HDP ve başka demokratik, legal kurumsal buluşma, bir araya geliş alışkanlığını kırmadılar, dönemsel kaldılar. Stratejik ele alışta uzak durmakta ısrarcı oldular. Dönemsel alışkanlıkla yol alacaklarını sandılar. Bileşenler kendi mevcut örgütselliğini, yapabilirliğini kendince esas aldılar ve bunu aşma noktasında ısrar sahibi olamadılar. Biz bu kadarız, bu kadar yaparız sözü sanki doğru sözmüş gibi, bu sözü uygulamada sınırlı kaldılar ve kendi zayıf örgüt biçimine razılık, rızalık gösterdiler. Bir nevi örgütsüzlüklerini bahane ederek BMG çalışmasına ket vurur düzeyde yaklaştılar. Ben bu kadarım, ben böyleyim, böyle kalayım benci örgüt derekesinden  çıkamadılar. Ufku kendini aşmada öte olmayınca, devrimi düşünme yerine, kendini düşünen olmakta çıkılmadı. Nasıl kendimi korurum yaklaşım, duruş BMG nin stratejik birlikteliğini tartışır aşamaya getirince, dönemsel, geçici bakma ele alma BMG de gelişen hâkim görüş, tartışma hali oldu. Bu görüş BMG Yi BMG yapmayan sonuca kadar getirmiş oldu.

Bazı bileşenler ise, BMG’yi ya kendi örgütsel propaganda aracına dönüştürüp, burada bir gezi örneğinde olduğu gibi,kendince örgüt çıkışı yapma derdine düştüler. Ya da söz düzeyiyle çok radikal olan ama güç zayıflığından dolayı sözüne denk pratik içinde olmayışını BMG bileşenlerini suçlayarak bu yetersizliğini kendinde arama yerine, diğer bileşenlerde arama hatasına düşerek,olgun yoldaşlığı farkında olmayarak bozan duruma düştülmekteydi. Az sayıyla eylem yaparım, eylem içinde örgütlenirim, kendimi örgütlerim anlayışı zaman zaman öne çıkan oldu. Bu anlayışın öne çıktığı yerde BMG uyumu, ortak iş yapma, işe koyulma elbet gelişmez, gelişe de oldukça zorlayıcı gelişirdi. İstanbul Newroz yer anlaşmazlığı,1 Mayıs Taksim ısrarı oldukça güven sarsıcı tartışmalarla kendini su yüzüne vurdu. Bir nevi bu tartışmalar örgüt yoldaşlığı zorlayan zedeleyen tartışmalar olmaktaydı. Her bileşen kendinde doğru bakınca ve baktığı yerde diğer bileşenlerin bakmasın dayatınca ortak uyum ve çalışma elbet gelişmez,  de-morallize durum kendiliğinde gelişir. Eğer gelinen aşamada BMG nin varlığı gereklimi gereksiz mi tartışmaları yaşanıyorsa bu yöntemsiz, kendine görelik zihniyetinin aşılamayışındadır. 1 Mayıstan bu yana BMG nin esemesi ortalarda görünmüyorsa bu yorucu,sıkıcı ve ortak pratikleştirmede düşürücü sebeplerdendir.

Pasif destek sunan ya da ne haliniz var deyip kendini geri çeken durumlar BMG yi BMG yapmayan sonuca getirmiştir.

Bir kere BMG güçleri kafasında geçen neyse onu netleştirmek zorundadırlar. Aynı anda iki şey yaşanmaz, tek şey hayat bulur. Bilmelidirler ki, devrimsel durum devrimcilerin hazır olmasını beklemez. Devrim gelir kapıya dayanır devrimciler hazırsa devrim yapılır. Lenin bugün erken yarın çok geç 18 Şubat,17 Ekim devrim anlarına bu sözle müdahale etmiştir. Lenin’in bu deha öncü çıkışı hiçbir zaman akılda çıkarılmamalıdır. Menşeviklere uysaydı. Bolşevik devrimi gerçekleştirmezdi. Bugünkü koşullarda devrimin yol yöntem araçları daha bir farklılaşmıştır. Küresel kapitalizm hegomonik olarak kendi iç çatışma çelişkileriyle daha sancılı, kavgalı,belirsizlik içindedir. Yöneteme durumumdadır. Yönetemediği ve zayıf düştüğü yerde ya debelenip bitiş, itibarsızlık durumuna düşmekte ya da geri çekilmek durumda kalmaktadır. Tam bir kaos aralığında geçmektedir. Afganistan’da 20 yıl savaştı çekilmek durumda kaldı.Ortadoğu’ya DAİŞİ musallat etti, Kürt  halkının ve halkların örgütlü direnişiyle karşılaşınca, DAİŞ e olan desteğini geri çekerek Halkların öz direnişini destekler duruma geldi. Irakta Saddam’ı devirdi yerine ikame etmek istediği sistemi bir türlü yerleştiremedi. İran’la 1979 dan beri savaş hali içindedir, bu savaş halini bir türlü barışa evirtilecek güç yetenek sahibi olamadı. Türkiye benim üçüncü NATO gücümdür dedi, Kürt özgürlük mücadelesine karşı Türkiye’ye verdiği her türlü desteğe rağmen Kürt özgürlük güçlerini tavsiye edemedi. Tam tersine Rojava’da devrim gerçekleşti.Kürt özgürlük mücadelesi daha bir gelişti, tutunabildi.Kürdistan devrimi Ortadoğu’nun öncü devrimsel gücü olarak yerini daha bir perçinlemiş durumdadır.Böyle olunca gelinen aşamada kaybeden özgürlükçü güçler değil,Hegomonik güçler, yerel işbirlikçilerdir. Hegemonik güçlerin tüm tik tak oyunlarına karşın Ortadoğu’da kazanan direnişçi halklar olmuştur. Böyle bir gerçek ortadayken BMG bu gerçek durum ve kaos aralığında neden çıkış yapmasın? Pekâlâ, çıkış yapabilir. Düne göre bugün çıkış yapma koşulları daha fazladır, olgunlaşmıştır. Durum Arap baharını kat kat aşmıştır. Bölge devrim güçleri 2012 Arap baharı başlangıç günlerine göre daha örgütlü öncü durumdadırlar. Rojava devrimin aydınlık duruşu güven aşılamaktadır. Halkların örgütlü duruşu döne göre daha ileridedir. Emperyalist Hegomonik güçler karşısında daha öz güvenlidirler. Öz gücüne güven daha fazladır. Direniş, meşru savunma gücü olarak düne göre, bugün öncü konumdadır. Bu görülmelidir. Ama nedense butam görülmüyor anlaşılmıyor. Anlaşılamadığı içinde kendini esas alan, kendini esas almaktan çıkmayan darlık durumunda çıkılmamaktadır.

BMG olarak her bileşenin kendini esas alan değil, halkların ortak birleşik devrim düşünü esas alan yaklaşım önde olsaydı elbet BMG 4 Şubatta ki heyecanı yetirmemiş olurdu ve bugün halkların birleşik devrim hareketi olarak Faşizmde zarar gören herkesin aranan buluşan adresi olurdu. Bugün Devrimci duyarlılık 4 Şubat günlerine göre fersah fersah öndedir. Böyle olmasına rağmen öncü olamama, öncülük yaratamama nedeniyle ‘’bugün erken, yarın geç’’Lenin deneyimleşen sözgerçeğini bir daha bize hatırlatır olmaktadır. Devrimin ortak işine birlikte aşılırsa ortak öncülük gelişir. Önce ayrılıklarımız üzerinde tartışalım, sonra iş yapalım denilirse hiçbir zaman ortak çalışma, öncülük gelişmez. İşe koşulmamış olunur.Bilinmelidir ki tek bir devrimci güç, ittifak halinde olan hegomonik gücü geriletmez, tavsiye edemez. Ancak ortak devrimci güçlerin ittifakı ve demokratik cephe buluşmaları, ortak direniş birliktelik çıkışları hegomonik güçleri ve onunyerel ayaklarını yıkabilir, geriletebilir. Afganistan Taliban örneği daha yenidir. Dikkat ederseniz Talibanlık birleştiricidir. Ama Taliban tek homojen bir örgüt değildir. İçinde aşiret, etniste farklılıkları, partiler, örgüt franksiyonlarıyla Taliban’dır. Bu ittifak, birliktelik ABD ve NATO koalisyon güçlerini Afganistan’da yendi. Afganistan’da çıkışını sağladı. Eğer bu ittifak güç birlikleri olmasaydı. ABD ve NATOkoalisyon güçleri hiçte alın size Afganistan demezlerdi.Güncel anlamda Afganistan örneği öğreticidir. Türkiye de bir NATO üyesidir. BMG güçleri sadece Türk burjuvazisine, kapitalizmine karşı savaş verdiğini düşünüyorsa, eksik düşünüyor demektir. Kürdistan sorunu nasıl ki bölge sorunu değilse, Türkiye işçi sınıfı, kadın sorunu, ekoloji sorunlarda salt Türkiye burjuvazisine ait değildir. Uluslararası egemenlikçi sömürücü odaklarla birlikte Türkiye işçi sınıfını ezilenlerin sömürüldüğü akılda çıkarılmamalıdır. Böyle olduğu halde BMG kendisini salt yerelle sınırlı göremez. Çok yönlü evrensel düzeyde bakmak durumdadır. Çoklu örgütlerin öz devrimci buluşması olarak kendini çıkış ve öncü değerde ele almalıdır. Böyle ele alırsa işte o zaman Denizlerin,İboların, Mahirlerin, Ulaşların, Sinanların, Cerenlerin, Delal Amedlerin devrimci özgürlükçü çizgisine giriş yapmış olurlar.

İki temel yaklaşım ortak ideolojik refleks olursa, ancak yol alabileceğini bilmelidir. Birincisi kolektif ahlaki politik öncülük, ikincisi ise legal demokratik sistem işçileşmeye karşı radikal demokratik duruş içinde kendi devrimsel, demokrasi öncelik çalışmasını öne çıkarmak! Bu yapılmasa BMG sadece 4 Şubat itibariyle isimsiyle ilan edilmiş kalır ve devamı gelmeyen olur.

O zaman BMG ne yapmalıdır sorusuna verilecek öz cevap kendi olma ve kendiyle birlikte olanların farklılık bilinciyle yoldaşlaşmayı esas almasıdır. Yani kendine görelikte ısrar etmeyen, farklılık bilinç güven yoldaşlığıyla iş yapar duruma gelmesi gerekir. Bu yapılır ve başarılırsa BMG yeniden varoluşunu pratikleştirmiş olur. Türkiye’de Sorun muhalefetinazlı, çokluğu değildir. Sorun Türkiye devrimci demokratik güçlerin ortak bir kurmaylık düzeyine gelmemesinden, öncü çıkış sahibi olmayışındadır. Bunu bir türlü başaramayışındandır. Başarılması gereken ortak bir kurmaylık ve benim örgütüm, partim, gücüm, gücüsüzlüğümde çıkan izafi etkenlerden bir an sıyrılmaktır. BMG bileşenlerin ortak örgütlü gücüne inanarak yol almasıdır. Yol aldırmasıdır.

Görev bizi bekliyor. Görevin yerine gelmesi içinde kendi benci örgüt anlayışında, ortak örgüt anlayışına girilirse ancak sağlıklı ortak devrimci görevlerimizi yerine getirebileceğimizibilmeliyiz.

Sinan Dersim

23.08.2021