15 Ağustos 1984 / Sinan Dersim

Halkların tarihini tarihi yapan çıkışlar vardır. Bu çıkışlar o halka anlam kazandırır. Anlamla yüceleştirir. Bu kahramanlık girişidir aynı zamanda.
Bir dönem halkın kurtuluşçusu kesilmek varken, bir dönem var ki halkın kendini öncü kıldığı, bu öncülleşme ile doğuş, gerçekleştirmeyi birlikte yürüttüğü dönemler vardır. 15 Ağustos bu anlamda Kürtler için ne kadar kahramanlıksa, bir o kadar öncüleşme, fedaileşmedir. Bu ruhudur ki, 39 yıldır 15 Ağustos Kürt halkını küllerinde yeniden yaratım, dirilişle özdeş kılmıştır.

Soluk soluğa geçen 39 yıldır 15 Ağustos!
Dirilişte inat bir saniye vazgeçmemekdir 15 Ağustos!
Böyle olduğu içinde uluslararası hegomonik güçler ve yerel sömürgeci devletlerin ittifaklaştığı, birlikte bu diriliş, direnişin önünü almak için her türlü Kürt halkını, Kürdistan halklarını yok etmeyi ortak amaç kılmışlardır. Ne kadar hileli, oyunlu yaklaşılırlarsa yaklaşılsınlar bu hileli maskeli halleri Kürdün dirilişiyle pul pul dökülmekte asıl yüzlerini açığa çıkarmaktadır. Bugün Rojava’da SİHA saldırılarıyla, dünün Amerika kovboylarının Kızılderili kafa avcısı, Rus Çarlığı döneminde Don Kazak Ordusu, Türk Topal Osman ve Kürdün kendi içindeki dünkü Hamidiye Alaylarının bir benzerini an an Rojva ve Kürdistan’ın diğer güçlerine ve Kürt özgürlük mücadelesiyle yan yana duran halklara, devimcilere, sosyalistlere reva görmekteler. Bu despot egemenlerin Kürdistan halklarına savaşta galebe gelmedim mi, o zaman eski hileli savaş oyununa dön(ünün)savaşıdır. Bundan ısrar savaşıdır. Kürtler bunu Rojava’da, Şengal’de, Mahmur’da, Medya Savunma alanlarında, Bakur’da, Başur’da, Rojhalat’da ortak direniş ulus şuuruyla bunu bilince çıkarmıştır. Çıkardığı içinde 15 Ağustos diriliş bayramını özgürleşmenin olmazsa olmazı saymış ve tüm çoşkusuyla sahipleneni olmuştur. Bugünkü devletlerin Kürde yaklaşımı ‘bizim birbirimizde farkımız yok, biz Osmanlı bankasıyız’ Türk reklamlardan birisi olarak dönüp,dönüp oynanılmaktadır.
Neden böyledir. Çünkü Ortadoğu’da Osmanlı küllerinde yarattıkları özel ajan devletlerin 15 Ağustos dirilişiyle birlikte istedikleri gibi at koşturmamasından dolayı böyledir. Kürdistan ve Ortadoğu’da halklar yeni bir aydınlama ve bu aydınlamayla ezilen halkların bu ajan devletleri kabul edemez bilinç, direnme aşamasına getirmiştir. Rojava devrimi bu başlangıcın doğuşudur. Şengal demokratik özerkliği, KDP eliyle yaratılmak istenen küçük parçada ajanlaşmış ihanetçi Kürdün devletçi yüzün deşifresidir. Bakur’da dirilişin kesintisiz sonucu Kürdün imhasının önü alınmış, örgütlülüğüyle kendi hak mücadelesini verir aşamaya getirmiştir. Rojhalat’da Kürdü kabul et, Kürdü bu kabul etme dışında yok say politikasını anlamsız kılmıştır. Böyle olunca Kasri-şirin, Misaki-Mili parçalanmışlığı dirilişle anlamsız hale gelmiş, Kürdün arasında kurulmuş tüm sınırlar ortadan kaldırılmış, anlamsız hale gelmiştir. Egemenlerin Kürtle asıl kavgası bundandır. Bölgesel sömürgeci güçler, emperyalist güçler bu intikam duygusuyla ihtilaf ittifak politikasını yan yana götürmekteler. Yoksa başkaca bu kadar anlaşamayanların, Kürdün imhasında ortaklaşmalarının başkacada izahı olamaz.

Dönem, diriliş yanında kendini savunma, koruma, ayakta kalma dönemidir. Fazla değil birkaç yıl sonra bu zalim zülümkarların iktidarları da son kerteye gelecektir. Öldürmek, yok etmekle cinin şişesinde çıkan dirilişi bir daha o şişeye koyamayacaklardır. Şişeye koymak istedikleri diriliş cini mutlaka tüm gerici ittifakları dağıtacaktır. Türk devletini tahterevalli olarak kullanan Rus ve Batı Hegomonik güçlerin karşılıklı ortak politikalarının sonu da gelecektir. Elbirliğiyle 100 yıldır Kürt öldürmekle nasıl bitmemişse bundan sonra da Rus’un oynak egemenlikçi siyaseti, Batının parçalanmış Kürdistan üzerindeki statükocu siyaseti de sonuç vermeyecektir. Dikiş tutmayacaktır. Suriye, Irak, Türkiye, İran devletlerin bu denli ağır sorunlar yaşamasının nedeni Kürtsüz çözümde ısrar etmenin beyhude sonuç birikimidir. Kürdün ahıdır ki bugün bunları ve şiriklerini Ortadoğu’da çözümsüzlük içinde kilitli tutmaktadır. Dikiş patlıyor. Lime lime sömürgeci ulus-devletler pul pul dökülüyor. İti ite öldürt Kürt kapanı KDP’nin ajanlık eliyle artık tutmuyor. O da dökülüyor bu diriliş, direnme karşısında. Zafer bu anlamda 15 Ağustosu dünden bugüne daha bir güven ruh çıkışla, doğudan doğuş yapan güneş gibi aydınlık sıcaklığıyla daha bir görkemle doğuş sıcaklığını halklara, halkımıza hissettiriyor. Bu histir ki sömürgecilere ve dünün bugünün hegomonik hileli siyasetçilerine hesap sorma durumuna gelmiştir ve şunu diyor, sen o yalancı balçığınla artık benim aydınlık doğuşumu karartamazsın. Karartmaya da gücün yetmiyor demektedir. Bu anlamda meydan da okuyor, hesapta soruyor.

Bunun için 15 Ağustos 1984 Kürtler için karanlık çağın son buluşu, aydınlık çağın doğuşudur.
Bu aydınlık ve sıcaklık çağda daha fazla görev bizi beklemekte ve görev insanı olmayı bizlere emir etmektedir. Bu emir eri olacaksak; özgür Kürdistan Demokratik Özgür Ortadoğu Halkların, Demokratik Konfederal canlanışını gerçekleştirilme çalışmasının emir eri olmalıyız. Bu emir yerine geldikçe zalimler kaybedecek, kazanan özgür Kürdistan demokratik ortadoğu halkları olacaktır. Siyaseti devrimci kılmak, düşmanın tüm saldırılarının üstüne üstüne gitmeyi görev bilmeliyiz. Sömürgeci hegamonikci vatansızlık Maktuz tarihini parçalayıp dağıtıp demokratik ortak vatan çatısı altında buluşmayı vazgeçilmez direniş, direnme çizgisi kılmalıyız. Yıkmak değildir sadece işimiz. Demokratik komünalizmi sistem kılmak, inşaa etmektir asıl işimiz. Bu işimizin bilinciyle, disipliniyle canla başla çalışırsak işte o zaman 15 diriliş bayramını doğru anlamış, doğru ahlaki politik terbiye disiplinimize kavuşturmuşuz deme hakkımız doğar. Dur durak bilmeden, engel, engelleneni tanımadan, kabul etmeden yürümenin adıdır 15 Ağustos! Böyle olduğu için özgür Kürdistan demokratik Türkiye, demokratik Suriye, demokratik Irak, demokratik konfederal İran inşaacısı, militanı olmak vazgeçilmez görevdir. Bu görev yerini buldukça bugünün Agitleşmesi, Agit gerçeğini ancak yaşayacağımızı bilerek, inanarak Agiti ve 15 Ağustos canlanış görevini hava, su, ekmek, kadar içimizde hissedelim, bu hisle çalışalım ve etrafımızı çalıştırtalım. Bunu üstümüze vazife bilelim. Bu vazifede kaçmayalım vazgeçmeyelim. Görevimizi yerine getirelim.

Yüz yıllık ajanlaşmış sömürgeci devletlerin geleceği yoktur. Gelecek direniş ve demokratik modernite inşaacılarınındır. Yani demokratik sosyalizmindir. Halklar yeniden Avrupa göbeğinde 1871’lerdeki Paris komünarlarını, 1917 Ekim devrimin gerçekliğini Rojava devrimcilerin demokratik-özerklik bayrağı sancağı altında yaşar durumdadır. Bunun için kapitalistlerin Sovyet yıkılışından sonra biz kazandık, tek kutuplu dünya olduk oh ne refah ne refah sevinçleri sosyalist kılçığın boğazlarına derin saplandığı göstergesidir.Boğazlarında ki batan kılçığı çıkarıyım derken o kılçık daha bir derine inerek ölümlerini daha bir yakınlaştırmaktadır. 15 Ağustos diriliş gerçeğidir ki o kılçık bir daha boğazlarında çıkmamak üzere ölümü her an her saniye tattırmaktadır. Bu gerçek ışığında rahatlıkla şunu diyebiliriz ki kazanacak olan Kürt dirilişi ve direniş olacak. Bu direniş Dehak Kawa destanında nasıl ki Kürdün ve halkların Newroz’una dönüşmüş ve yeni gün olmuşsa, bugünde aynısı olacağı kesindir.
Bu gerçeği Ahmet Arif’in şu dizeleriyle dile getirip yazımıza son verelim.
‘’(…)Binlerce yıl sağılmışım
Korkunç altılılarıyla parçalamışlar
Nazlı seher sabah uykularımı
Hükümdarlar saldırganlar haydurlar
Haraç salmışlar ustüme

Ne ıskender takmışım
Ne şah sultan
Göçüp gitmişler gölgesiz
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım
Görüyormusun
(…)Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne celladın
Fırçatçının fesatçının hayının
Dayan kitap ile
Tırnak ile diş ile
Umut ile sevda ile düş ile
Dayan rüsva etme beni’’

Sairin dediği gibi ‘’Dayan rüsva etme beni’’ diyerek Başta komutan Agit ve 15 Ağustos diriliş çıkış ateşini tutuşturan şehitlerimize ve 39 yıldır bu meşaleyi elinde düşürmeyen tüm kahraman şehitlere borçluluğumuzu unutmada anıyor ve Kesin kazanacak olan Kürt halkı ve ezilen halklar olacaktır.

Rojava’da SIHA saldırılarında şehit düşen YPG- YPJ şehitleri ve yurtseverleri saygı minnetle anarken, PJAK Komutanlık Üyesi Yusif Mahmud Rebani Yoldaşa yapılan hain saydırıyı dört parça Kürdistan şehidi olarak yüreğimizde bilincimizde daima yaşatacağız.

Yaşasın 15 Ağustos diriliş zafer bayramımız
Sinan Dersim
11.08.2022

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir