Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), Türk devletinin Güney Kürdistan’da kimyasal silah kullanımına karşı 6 Kasım’da İstanbul Taksim’de “Savaşa karşı barış, ölüme karşı yaşam” yürüyüşü düzenleyecek.
Beyoğlu’nda bulunan HDP İstanbul İl Örgütü’nde düzenlenen basın toplantısında tüm emekçiler yürüyüşe davet edildi.
Basın açıklamasını okuyan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, kimyasal silah kullanımının istisnasız bir biçimde savaş ve insanlık suçu olduğunu belirtti.
AKP-MHP iktidarının bu suçlamaları reddettiği gibi inceleme yapılmasını isteyen bilim insanlarını, siyasetçileri, aydın ve gazetecileri hedef gösterdiğine dikkat çeken Kemalbay, şunları söyledi: “Eğer iktidar sözcülerinin dediği gibi böyle bir durum yoksa, görüntü ve bulgular çarpıtma ve yalansa yapılması gereken yekten inkar etmek değil, bölgeye bağımsız heyetlerin gönderilmesini sağlamaktır. Kimyasal silah kullanıldığına ilişkin bulguların süratle incelenmesi ve bağımsız heyetlerce rapor edilmesi gerekmektedir.”
Bölgede inceleme yapmak isteyen bağımsız uzman heyetlerin KDP tarafından engellendiğini hatırlattı.
“Bu akıllara durgunluk veren korkunç savaş ve insanlık suçuna kimse ortak olmamalıdır” diyerek, Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (OPCW), Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa Birliği’ne harekete geçme çağrısı yaptı.
“Gün susma günü değil”
Toplumun gerçeklerin açığa çıkmasını istediğini dile getiren Kemalbay, şöyle devam etti: “Gün susma günü değil, insanlığı savunma ve savaşa karşı ses çıkarma günüdür. İnsan yaşamı kutsaldır. Ölümden değil yaşamdan yana olan tüm kurum, yapı, siyasi parti, halkımızı ve her vicdanlı yurttaşı harekete geçmeye çağırıyoruz. 6 Kasım günü Taksim’de savaşa karşı barış, ölüme karşı yaşam yürüyüşünü gerçekleştireceğiz. Bu haklı yürüyüşümüze tüm halkımızı ve demokrasi güçlerini katılmaya davet ediyoruz. Sessiz kalarak bu suça asla ortak olmayacağız. Gerçekler açığa çıkana kadar sesimizi çıkartmaya ve hakikati aramaya devam edeceğimizi büyük bir kararlılıkla bir kez daha ifade ediyoruz.”
“Bu saldırıları ortak mücadelemizle püskürteceğiz”
Birleşik Mücadele Güçleri adına söz alan Mürüvet Küçük, Kürt özgürlük mücadelesine dönük savaş politikalarının Türk halkı ve emekçileri için de ciddi bir kaybı ortaya çıkardığını belirtti.
Mürüvet Küçük, şöyle devam etti: “Türk işçilerinin, emekçilerin güvencesi de bugün mevcut ceberut faşist sisteme karşı örgütlü gücü, aydınlanmayı, toplumsal bilinci ifade eden, buna karşı bir direniş odağı oluşturan Kürt halkının o imha edilmeye çalışılan gücünü korumasına destek olmaktır. Türk ve Kürt halkının kader birliği var. Biz Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesine, birleşik mücadelesine inancımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bu saldırıları ortak mücadelemizle püskürteceğimizin altını çiziyoruz.”