AKP cenahının asgari ücret konusunda sosyal medyadaki şamatasında öne çıkan etiketler “TeşekkürlerErdoğan” ve “FaşizmeKarşı OmuzOmuza” oldu. Asgari ücretle faşizme karşı omuz omuza mücadele arasındaki ilişki doğrusu çok manidar!
Asgari ücret orta oyunu, AKP’i Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “yüce gönüllülük” gösterisi yapabileceği sahnenin hazırlanmasıyla nihayete erdi. Bu sahneyi hazırlayanların başını Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve yönetimi çekti. Haftalarca bir rakam telaffuz etmeyen Atalay, son olarak kulağına üflenen rakamı “4 bin kırmızı çizgimizdir” diyerek açıkladı. Erdoğan el yükseltip “4 bin 250, verdim gitti!” diyerek işçi ve emekçilerin “babası” havalarında açıklamalar yaptı.
Erdoğan’ın açıklamasını havada kapan ilk aktör de Türk-İş oldu. “Herkesi memnun eden bir rakam” diyerek sahneyi iyice bir genişletti. 450 liralık gelir ve damga vergisinin alınmayacağıyla ödüllendirilen (ki başka ödülleri de vardır!) patronlar da “ezdirilmemiş” oldu! Ardından DİSK Genel Başkanı konuştu, Yerinde bir tanımla “asgari ücret suya yazılmış yazıdır” derken hemen ardından “baharda yenilenmeli” diyerek mücadeleyi bahara ertelediğini ilan etti. Sanki 4 bin 250 TL uçuşa geçen enflasyon karşısında açlık sınırının kendisi hatta daha düştüğü değilmiş gibi, “bahara kadar idare eder” manasına gelen bu açıklamasıyla özünde Türk-İş cenahının alenen dillendirdiğini dolaylı olarak sahiplenmiş oldu.
Çiçeği burnunda Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, matematiğe taklalar attırarak şu zamanda asgari ücretle şu kadar ekmek, şu kadar peynir, yağ vs. alınıyordu, şimdi bunların misliyle alınabiliyor manasına gelen upuzun bir liste sıraladı, “enflasyonun çok üstünde yüzde 50 oranında zam yapıldı” şeklinde hava bastı. Enflasyon dediği TÜİK’in verileri! Oysaki geriye gitmeye gerek yok, 2020’de 392, 2021’de 377 dolar olan asgari ücret 2022’de 4 bin 250 TL olacak, ama dolar cinsinden karşılığı 265!
AKP cenahı “yüzde 50 zam”, “görülmüş şey değil” diye diye asgari ücret zammı üzerinden oldukça çiğ biçimde bol bol “siyaset” kasmaya devam ediyor. Sosyal medyada estirdikleri rüzgarla birleşen bu gürültü, doların 16 TL’ye fırladığını gizleyemiyor, emekçiler nezdinde belki kısa süreliğine perdelese bile gerçek tüm korkunçluğuyla apaçık ortada durmaya devam ediyor.
AKP cenahının asgari ücret konusunda sosyal medyadaki şamatasında öne çıkan etiketler “TeşekkürlerErdoğan” ve “FaşizmeKarşı OmuzOmuza” oldu. ‘TeşekkürlerErdoğan’ı anlamak mümkün. Keza bu orta oyunu asıl olarak Erdoğan’a şükran duyulması için oynandı, randımanı yükseltmek için sosyal medyada şamatayı yükseltmek anlaşılır.
Asgari ücretle faşizme karşı omuz omuza mücadele arasındaki ilişkiyse doğrusu çok manidar! Yıkım politikalarını “Ekonomik kurtuluş savaşı” olarak tanımlayıp, “milli mücadele” halesiyle kuşatanlar, emeğin yağmalanması politikalarına karşı çıkanları da “faşistlikle” yaftalayarak yeni bir toplumsal şahlanma yaratmaya çalışıyorlar. Fakat hayat hükmünü konuşturuyor. Şovenizmle, kutuplaştırmayla ayrıştırılmaya çalışılan, aklıyla dalga geçer gibi “asgari ücrete yüzde 50 oranında zam yaptık” diye davul çalınan bu halk, esas faşizmin bu yıkım politikalarını uygulamak için elinde sopayla bekleyen iktidarın kendisi olduğunu çok da uzak olmayan bir tarihte bizzat kendisi deneyimleyecek ve o sloganı asıl muhataplarına karşı mücadelede hep bir ağızdan haykıracaktır. Er ya da geç…
