Deniz’in Katili Kimdir? / Rizgar Zirek

HDP İzmir İl binası silahlı bir kişi tarafından 17 Haziran günü basıldı. faşist-katil, yurtsever Deniz POYRAZ’ı katletti. Katil ben içerde daha fazla kişi bekliyordum diyerek bir katliam yapmak için binaya girdiğni bir katliam yapmayı planladığı açıkça dile getirdi.
Evet, katil devletin özel görevli elemanıdır.
Katil, devlet adına tetiği çeken faşisttir.
Katil, erkek egemenlikli iktidar zihniyetinin tetikçisidir.
Katil Deniz Poyraz’a kurşun sıkan canidir.
Katil elli kanlı, barbar İŞİD’in çete artığıdır.
Katil bu Ö.G. denilen unsurun kendisidir.
Katil de bu özellikler hepsi vardır.

Ama bu cani tek başına katil değildir.
Katil, her gün meydanlarda ölüm fetvaları veren, HDP ve seçmenini hedef gösteren, Erdoğan-Bahçeli ve Soysuz üçlüsüdür.
Katil, her gün TV ekranlarından HDP’yi Kürtleri ve tüm muhalifleri ötekileştiren kin ve nefret duygularını aşılayan siyasetçilerdir.
Katil, bu kirli siyaseti her gün manşetlerine taşıyan lağım basınıdır, yandaş stratejistleridir, üniformalı sanatçıları ve gazetecileridir.
Katil, TBMM çatısı altında her gün faşist yasaları, el kaldır – el indir yöntemiyle çıkaran ve onaylayan Milletvekilli kılığındaki çakal sürüsüdür.
Katil, elleri Deniz POYRAZ’ın kanında olan vahşiyi, kahramanlar gibi karşılayan devletin kolluk kuvvetleri ve amirleridir.
Katil, adalet adına adaletsizlik yapan ve bu katil sürülerini ortalığa salan, talimatla hareket eden yargı mensuplarıdır.
Katil, devlet kurumlarına çöreklenen faşist-mafya çetelerin denetimindeki tüm kurumlarıdır.
Evet Deniz Poyraz’ların, Kemal Korkutan’ların, Ceylanların, Hacı Lokman Birliklerin, Taybet Anaların katilleri tek tek bireyler değildir.
Bu cinayetlerde payı olan kurum ve kuruluşların listesi epey kabarıktır.
Katil, dokunulmazlıklar, parti kapatmaları, Kürtlere yönelik sınır içi ve dışı operasyonlara onay veren, kısacası Kürtler ve HDP söz konusu olunca, iktidardan farklı düşünmeyen, iktidarın koltuk değneği CHP başta olmak üzere tüm diğer sistem partilerdir.
Katil, yaşanan bu kadar adaletsizliğe, hukuksuzluğa yeterli tepki vermemesi nedeniyle biraz da barolardır.
Yaşanan bu katliamlar karşısında üretimden gelen gücünü kulanmayan, sesiz kalan başta sendikalar olmak üzere odaların ve STK’ların payı yok mudur?
Evet Deniz Poyraz’ların katledilmesine yeterli ses çıkarmayan, sokağa çıkıp tepki vermeyen, korkarak saklanan, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışıyla hareket eden herkesin bu katliamlarda küçük-büyük payı vardır. Dolayısıyla herkes Deniz’in katledilmesinde kendine pay ve sorumluluk çıkarmalıdır.
Evet eğer daha fazla Denizlerin öldürülmesini katledilmesini, istemiyorsak, zihnimizdeki karakolları ve korku duvarlarını artık yerle bir etmeliyiz. Çünkü korkunun acele faydası kalmamıştır.
Ancak kararlı, cesaretli çıkışlar ve birleşik mücadeleyle bu barbar AKP-MHP faşizmini yıkabiliriz.
Deniz POYRAZ’ı ve mücadelesini saygıyla anıyorum.