Birleşik Mücadele Güçleri işçilerin ve tüm ezilenlerin talepleri, sloganlarıyla başta 1 Mayıs Meydanı Taksim olmak üzere her yerde olacaktır
Pandemiyle birleşerek derinleşen kriz, bu krizin yarattığı toplumsal yıkım ve tüm toplumsal kesimlerin inatçı direngenliğiyle karşılıyoruz bu 1 Mayıs’ı. Tam da bu nedenle faşist iktidar 1 Mayıs gününde somutlaşan anlamlara olan düşmanlığını her fırsatta gösteriyor. Direnen işçilerin çadırlarına, direniş kararlılıklarına öfke kusuyor! Meydanları, direniş alanlarını bu saldırganlıkla işçilere, emekçilere, devrimci ve ilerici güçlere kapatmaya çalışıyor.
İktidar için pandemi önlemi; çarkların dönmesi ve tüm muhalif seslerin susturulmasıdır. Fakat onlar ne yaparlarsa yapsınlar işçi sınıfı ve emekçilerin birleşik mücadele hattı örme konusundaki iradeleri giderek politik bir bilince dönüşüyor, bunu engellemeleri ise mümkün değil.
Migros’ta, Sinbo’da, SML Etiket’te, PTT’de, Boğaziçi’nde, 8 Martlarda, Newrozlarda ve adını sayamadığımız birçok yerde direnişler baş eğmez bir kararlılıkla sürüyor. İşçiler, gençler, kadınlar, Kürt halkı ve tüm ezilen toplumsal kesimler kararlılıkla faşizmin üzerine yürüyor. Yasakları tanımadan, direniş soluklarını birbirine ekleyerek büyütmeye, birbirlerinden aldıkları güçle mücadeleyi pekiştirmeye çalışıyorlar. 1 Mayıs gerek toplumsal kesimlerde gerekse devrimci-öncü güçlerde birleşik mücadele hattının örülmesi arayışının pratiğe dönüştüğü nesnel bir zeminde karşılanıyor. 1 Mayıs tartışmaları dahi birleşik mücadelenin önemini açığa çıkartıyor.
Yasakları tanımıyoruz
Birleşik Mücadele Güçleri olarak keyfi pandemi yasaklarının özünde faşist zorbalık ve tahakkümün aracı kılındığı, bırakalım kent meydanlarını, 1 Mayıs demenin bile fiilen yasaklandığı bu koşullarda bir kez daha diyoruz ki; emperyalist kapitalist vampirlik düzeninin o çirkin suretinin yansıması olan bu tabloyu birleşik mücadele ruhuyla bozacağız. Ne yasakları tanırız ne de sömürü düzeni ile bir an olsun uzlaşırız.
Önlem adı altında getirilen tüm o keyfi, sınıf düşmanı yasakları fiili meşru mücadele hattımızda yürüyerek anlamsızlaştırdık! Ezilenler ile dalga geçercesine ilan edilen o yasak kararlarını çalışmalarımız sırasında tanımadık 1 Mayıs günü de tanımayacağız.
Direniş ateşini harlamaya çağırıyoruz
İşçi ve emekçileri, faşist zor ve tahakküme kılıf olarak kullanmak dışında bir anlamı olmayan bu yasakları hep birlikte yıkıp geçmeye davet ediyoruz. Sokakta direniş an be an büyürken tüm kesimleri yakılan mütevazi ama sıcak direniş ateşini var gücüyle harlamaya çağırıyoruz.
Meydanları ve sokakları bize yasaklayamayacaklar, Birleşik Mücadele Güçleri işçilerin ve tüm ezilenlerin talepleri, sloganlarıyla başta 1 Mayıs Meydanı Taksim olmak üzere her yerde olacaktır.
İsyanımızı eyleme dökeceğiz
İşçi sınıfının mücadele tarihindeki yeriyle sınıf kavgasının nirengi noktalarından biri haline gelen Taksim’de, her geçen gün daha fazla yoksulluğa mahkum edilen emekçi mahallelerimizde, sokaklarımızda, sömürüye, zulme, faşist baskı ve tahakküm politikalarına karşı isyanımızı eyleme dökeceğiz! Birleşik mücadele ve direniş ısrarımızın önünde hiçbir barikat duramayacak!”