Aydeniz ve Bayındır DBP Eş Genel Başkanlığına yeniden seçildi

DBP’nin 6’ıncı kongresinde Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır oy birliğiyle bir kez daha eş genel başkanlık görevine getirildi. Kongrede konuşan Bayındır ve Aydeniz, bu yüzyılın Kürtlerin yüzyılı olacağını söyleyerek, “Kürdistan’ı sömürge statüsünde tutmak isteyen her türden yaklaşımı ve Kürtler içerisinde buna ortak olan her türlü zihniyeti, reddediyoruz” dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP), Ankara’da Nazım Hikmet Kültür Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 6’ncı Olağan Kongresi sona erdi. Mevcut Eş Genel Başkanlar Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır oy birliğiyle yeniden eşbaşkanlık görevine getirildi.

SANCAR: KÜRT HALKININ DİRENCİ BİZİ AYAKTA TUTUYOR
Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partilerinin bileşeni olan DBP’nin diğer bileşenleri gibi demokrasi, özgürlük, eşitlik ve ortak yaşam mücadelesini büyük bir fedakarlık ve kararlılıkla omuzladığını söyledi. HDP’yi ayakta tutanın Kürt halkının zulme, zorbalığa karşı direnişi, inancı ve kararlı mücadelesi olduğunu kaydeden Sancar, DBP’nin Kürt ulusal birliğinin sağlanmasındaki çabalarına işaret etti. Sancar, Kürt sorununda demokratik çözüm ve barış olmadan Türkiye’de barış ve demokrasinin olamayacağını söyledi.

‘SAVAŞ KARŞITI İTTİFAKI OLUŞTURALIM’
Ukrayna’da başlayan savaşı hatırlatan Sancar, militarizmi ve askeri yayılmacılığı reddettiklerini söyledi, “Gelin en büyük savaş karşıtı ittifakı oluşturalım ve ‘hep birlikte barış hemen şimdi ve her yerde’ diyelim” çağrısında bulundu.

DEMİR: SAVAŞA KARŞI BARIŞ SİYASETİ
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir de yaptığı konuşmada, savaşın karşısında barışta ısrar edilmesinin önemini vurguladı. Savaşın bitirilmesi için Türkiye ve dünya halklarının topyekun ses çıkarması gerektiğinin önemine dikkat çeken Demir, Kürt sorununun çözümü için de Abdullah Öcalan’ın fikirlerine dikkat çekilmesi gerektiğini söyledi.

BAYINDIR: SESİMİZ ROJAVA’YA ULAŞACAK
Kongre DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır’ın konuşmalarıyla devam etti.

İlk olarak konuşan Keskin Bayındır, “Sesimiz özgür gökyüzünü kanıyla işaretleyen Rojava’ya ulaşacak. Sesimiz dağları özgürlük yuvasına dönüşen Başur’a ulaşacak. Sesimiz Êzidî halkına ulaşacak. Ve elbette sesimiz umut ve beklentilerimizi bir araya getiren İmralı adasına ulaşacak” sözleriyle konuşmasına başladı.

Dört parça Kürdistan’ın birliği için mücadele ettiklerini söyleyen Bayındır, üzerlerine düşen sorumluluğu almaya hazır olduklarını belirtti.

AYDENİZ: ULUSAL KONGRE TOPLANMALI
Saliha Aydeniz de Kürdistan’ın karşı karşıya olduğu tehditleri bertaraf etmenin yolunun ulusal birlik olduğunu vurguladı, demokratik ulusun ilk adımının Kürdistan’ın dört parçasını temsil eden ulusal kongrenin toplanması olduğunu kaydetti. Aydeniz, DBP olarak Kürdistan Ulusal Kongresi’nin toplanması için üzerlerine düşen sorumluluğu üstlenmeye hazır olduklarını vurguladı.

‘KÜRTLERİN STATÜSÜNÜ TANIYACAK DEMOKRATİK ANAYASA’
Kürtlerin en temel talebinin kendi coğrafyalarında kendi dili, kültürü, iradesi ve yönetim biçimiyle onurlu bir yaşam sürmek olduğunu belirten Aydeniz, “Kürtlerin bu talepleri ancak katılımcı ve demokratik bir anayasayla hayata geçebilir. Kürtlerin statü sorunu çözülmeden Kürt sorununun çözülemeyeceği gerçeğini bir kez daha belirtiyoruz. Kürtlerin statüsünü tanıyacak Demokratik Anayasa seçeneği dışında hiçbir çözümün bir güvencesi yoktur” dedi.

DEMOKRATİK KONFEDERALİZM
DBP’nin demokratik konfederalizmi savunduğunu, temel siyasi çözüm için demokratik özerk yönetim modelinin benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Aydeniz, anadilde eğitimin Kürtlerin en büyük talebi ve hiçbir koşulda vazgeçmeyeceği kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.

‘DBP ÜÇÜNCÜ YOLUN SAVUNUCUSU VE İNŞA GÜCÜDÜR’
Topluma dayatılan iki kutuplu siyaset anlayışının devletçi olduğunu, emek sömürüsüne dayandığı, kadın ve Kürt düşmanı olduğunu belirten Aydeniz, halkın bu anlayışlara mecbur olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “DBP bu iki rejim karşısında üçüncü yolun savunucusu ve inşa gücüdür. Üçüncü yol bir seçim ittifakı değildir. Dönemsel ve taktiksel değil, stratejik ve uzun erimli hattın adıdır! Üçüncü yol ‘demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma’ üzerine yükselen bir yaşam tahayyülüdür. Yalnızca siyasi bir tahayyül değil, toplumsal, ekonomik, ekolojik ve toplumsal cinsiyet yönleriyle yeni bir yaşam inşası talebi ve iradesidir. Kürtler ve demokrasi güçleri üçüncü yol stratejisiyle Türkiye siyaset sahnesinde oyun kurucudur. Ciddi bir siyasi ve toplumsal birikime, deneyime, etkiye ve güce sahibiz. Bizler bu gücümüzü, Kürt sorununun çözümü başta olmak üzere karşı karşıya olduğumuz bütün sorunların çözümü için seferber edeceğiz. Kürt halkı, özgürlük ve demokrasinin büyük kazanması dışındaki hiçbir yaklaşıma payende olmayacaktır.”

Aydeniz, üçüncü yol siyasetini inşa eden tek partinin HDP olduğunu söyleyerek, HDP’yi büyütmeye devam edeceklerini kaydetti.

Kürdistan ve Türkiye halklarının kaderinin birbirine bağlı olduğunu belirten Aydeniz, “Sömürü çarkının dişlisine ilk takılanlar inkar edilen ve hatta varlığı ortadan kaldırılmak istenen Kürtler, açlık sınırına mahkum edilen işçi ve emekçiler, kırım düzeyinde bir şiddetle karşı karşıya bırakılan kadınlar, tarih boyunca inançları dolayısıyla baskılanan ve yok sayılan Aleviler ve hegemonik savaşlar sebebiyle yerini ve yurdunu terk etmek zorunda bırakılan mültecilerdir. Bu sömürü çarkına karşı çıkmak Türkiye ve Kürdistan’da eş zamanlı gerçekleşecek mücadele ile mümkündür. Ortak mücadele birliği Türkiye’de demokrasiyi Kürdistan’a özgürlüğü getirecektir” ifadelerini kullandı.

Müzakere süreci, kadın özgürlük mücadelesi, emperyalist savaşlara ilişkin yaklaşımlarına dair değerlendirmelerde bulunan Aydeniz, Kürt kadınlarının, kadınların siyasete aktif katılımını sağlamak için eşbaşkanlık sistemini büyük bir direniş ve mücadele ile hayata geçirdiklerini söyledi. Kadınlara ve eşbaşkanlık sistemine saldırılara karşı direnen ve tutsak edilenSabahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Ayşe Gökkan, Gültan Kışanak, Leyla Güven ve Figen Yüksekdağ şahsında bütün kadınları selamlayan Aydeniz, Semra Güzel’in milletvekilliğinin düşürülmek istenmesine de değindi. Aydeniz, Semra Güzel’in hikayesinin Kürtlerin hikayesi olduğunu söyledi, “Semra yoldaşımız, sürekli bir biçimde şiddetin kıskacında tutulan bir halk olan Kürt halkının direnişçi bir evladıdır. Barış sürecinde sevdiklerinin peşine düşen binlerce aile, arkadaş ve yoldaştan biridir” diye konuştu.

8 MART KUTLU OLSUN
Kadınların 8 Mart’ını kutlayan ve sokakta, tarlada, evde, fabrikada direnen kadınları selamlayan Aydeniz, 8 Mart günü alanlarda buluşacaklarını söyledi.

Bu yüzyılın Kürtlerin yüzyılı olacağını söyleyen Aydeniz, “Özgürlük mücadelesi veren bir halkı hiçbir güç engelleyemez! Bu vesileyle, Kürtlerin zulme karşı direnişinin, zalime karşı zaferinin ve sömürgeciliğe karşı özgürlüğünün sembol günü olan 21 Mart’ı büyük bir coşkuyla kutlayacağımızı ilan ediyoruz. Hepinizin Newroz’unu şimdiden kutluyorum. Bu Newroz Kürtlerin büyük zaferinin başlangıcı olacaktır” diye konuştu.

Konuşmaların ardından yapılan seçimde Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır oy birliğiyle bir kez daha DBP Eş Genel Başkanlık görevine seçildi.

ETHA

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir