BMG’den Kadıköy’de eylem: Birleşirsek kazanırız!

Geçen yıl 4 Şubat’ta kuruluşunu deklare eden Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), bugün Kadıköy Rıhtım’da gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla hem kuruluşunun birinci yılını selamladı hem de 2021 Ağustos’undan bu yana çalışmalarını sürdürdüğü “Açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, savaşa, faşizme karşı Birleşirsek Kazanırız!” başlıklı kampanyayı noktaladı.

“Açlığa, yoksulluğa, bu düzene mecbur değiliz! Birleşirsek kazanırız!” pankartının açıldığı açıklamada, BMG flamaları taşındı, önlükleri giyildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in katıldığı açıklamada, BMG’nin nasıl bir tarihsel süreçte ve hangi ihtiyaçlar temelinde şekillendiği anlatıldı, bugüne kadar gerçekleştirdiği pratik özetlendi. Son haftalarda ardı ardına gerçekleşen işçi direnişleri ve birçok ilde yapılan elektrik zammı protestolarının selamlandığı açıklamada, hapishanelerdeki baskıya, tecrit ve infaz yakmalara, hasta tutsakların durumuna özel olarak dikkat çekildi.

“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Aysel Tuğluk serbest bırakılsın!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Biji berxwedana zindana!”, “Birleşe birleşe kazanacağız!”, “Eşitlik, kardeşlik, Kürt ulusuna özgürlük!”, “Kürdistan faşizme mezar olacak!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganlarının öne çıktığı eylemde, basın açıklamasının okunmasından önce Birleşik Gençlik Meclisleri, DBP Eş Genel Bakanı Saliha Aydeniz ve HDP Milletvekili Musa Piroğlu birer konuşma yaptı.

Birleşik mücadele fikrini tarihsel koşullar olgunlaştırdı

Eylem BMG adına Toğay Okay’ın açılış konuşmasıyla başladı. Bir yıl önce Kadıköy’de kuruluş açıklamalarına polis saldırısı yaşandığını ve çok sayıda kişinin işkenceyle gözaltına alındığını hatırlatan Okay, BMG’nin bir yıl boyunca AKP-MHP faşizmine karşı mücadele ettiğini vurguladı. Bir yıldır sokak sokak, mahalle mahalle, fabrika fabrika gezilerek yapılan çalışmalarda işçi ve emekçilere birleşik mücadele fikrinin aşılanmaya çalışıldığını kaydeden Okay, aslında birleşik mücadele fikrinin de tüm toplumsal kesimlerde çeşitli düzeylerde dile gelen direnişler üzerinden şekillendiğini, tarihsel koşulların bu fikri bir ihtiyaca dönüştürdüğünü ifade etti.

“İktidar yaşama geçirdiği politikalarla her gün daha derin bir yoksulluk, açlık ve sefalet yaratmaya çalışıyor” diyen Okay, madalyonun diğer yüzünde de işçi ve emekçilerin ardı ardına patlayan tepkilerinin, direniş ve eylemlerinin olduğunu altını çizdi.

Demirdöken: Maddi koşullar birleşik mücadeleye itti

Birleşik Gençlik Meclisleri (BGM) adına söz alan Rojhat Demirdöken, birleşik mücadelenin bir tercih değil bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Demirdöken, “Maddi koşullar zorunluluk olarak bizi birleşik mücadeleye itti. Şu an halklar daha öncesinden fazla faşizm tarafından baskı altında, daha fazla katlediliyor, daha fazla sömürülüyor. Birleşik mücadele Türkiye ve Kürdistan halkları için daha fazla zorunluluk haline geldi. Bizim tek çözüm yolumuz birleşmekte, ancak birleşirsek kazanırız. Güçlü olan birleşik mücadeledir” dedi.

Etrafı ablukaya alan polislere işaret eden Demirdöken, halkların açıklamaya katılmasının engellendiğini kaydetti. Demirdöken, şöyle devam etti: “Denizlerin, İbrahimlerin, Mazlum Doğanların, Mahirlerin yolunda örgütlenecek, devrimin odağı olacak, mücadelemizi zafere kadar taşıyacağız. Yaşasın devrimci mücadelemiz, kahrolsun faşizm.”

Aydeniz: Bugüne kadar geri adım atmadık

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz de Kürtçe olarak yaptığı konuşmasında bir yıl önce yola çıkan BMG’nin Türkiye ve Kürdistan’da Kürtlerin, işçilerin ve sol-sosyalistlerin maruz kaldığı faşizme karşı mücadele edeceğini deklare ettiğini ve bu şekilde yolunu yürüdüğünü kaydetti:

“Bugün AKP-MHP iktidarı Kürt düşmanlığı şeklinde bir politika yürütüyor. 40 yıldır Kürtler demokrasi ve özgürlük için mücadele etti bugün de birlikte mücadele etmeye devam ediyor. Kürdistan’da cezaevi gibi bir yönetim istiyorlar. Kürtler özgür olmadan Türk halkı özgür olamayacak.”

Kadınlar ve gençlerin faşizme karşı mücadeleyi büyüttüğünü kaydeden Aydeniz, Kürt ve Türk halkının mücadelesi birleştirilerek savaşın sona erdirileceğini vurguladı. İmralı’dan başlayan ve tüm hapishanelere yayılan tecrit saldırısına da değinen Aydeniz, zindanlarda tutsakların yükselttiği sesi sokaklarda büyütmenin önemine işaret etti.

Birleşik mücadelenin önemine vurgu yapan Aydeniz, “çöktürme planı”nın boşa düşürüldüğüne işaret etti, “Onlar sona geldiler. Bugüne kadar geri atmadık, bundan sonra da atmayacağız. Mücadelemizi büyüteceğiz” diye konuştu.

Piroğlu: Birleşirsek kazanırız

Artan yoksulluğa, hayat pahalılığına dikkat çekerek konuşmasına başlayan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da buna karşı gelişen işçi-emekçi tepkisine, direnişlere işaret ederek, bu mücadelelerin birleşmesiyle kazanım olacağının altını çizdi. Esnafın faturaları ödeyemediği için batma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, halkların değil faturayı ödemeyi, pazara, markete çıkamadığını vurgulayan Piroğlu, “Halk ağır bir sosyal çürümeyle uğraşıyor. Kadın cinayetleri durdurulamaz bir hale geldi. Mahkemeler, polisler kadın katillerini serbest bırakıyor. Yurtlarda ve sokaklarda çocuklar tecavüzcülerin insafına terk ediliyor. Üniversiteyi bitirenler sırtlarını dayayacak bir ‘dayı’ bulamıyorlarsa iktidardan destek alamıyorlarsa iş bulamıyorlar. KPSS’ye girenler, engelli sınavına girenler ne kadar yüksek puan alsa da mülakata girince eleniyorlar” diye konuştu.

Yaşanan yıkımın iktidarın beceriksizliği nedeniyle değil, bilinçli politikalar sonucu gerçekleştiğini vurgulayan Piroğlu, iktidarın sermaye odaklı politikalarının bir avuç patronu zenginleştirdiği, emekçileriyse yoksullaştırdığının altını çizdi. Bu süreçte işçi sınıfının yol gösterdiğini söyleyen Piroğlu, “Onlar bir avuç, biz halkız, onlar sömürücü biz yan yana gelirsek, sesimizi yükseltirsek onları bu ülkeden de bu topraklardan da kovarız” diyen Piroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Bu iktidarı devireceksek Kürt halkıyla, zindanlardaki tutsaklarla yan yana gelmeliyiz. Aysel Tuğluk’un, Şenyaşar ailesinin sesiyle bir araya gelmeliyiz. Adalet gelecekse, herkese gelecek. Eşitlik gelecekse herkese gelecek. Biz birleşirsek yan yana gelirsek onlar kaçacak yer arayacak, onların sonu geldi. Ayaklarının altındaki toprak kayıyor halk ayağa kalkıyor, halk artık susmuyor. Zamlara, zorbalığa, sömürüye, tecavüze karşı, erkek cinayetine karşı kadınlar, işçiler, Kürtler, Aleviler, Türkler yan yana geliyor. Sömürüye karşı, yoksulluğa karşı eşitlik, adalet ve özgürlük için hep beraber mücadele edelim. Biz kazanacağız, biz kazanacağız!” konuşmasını

BMG: Halkın gerçek iktidarını birleşirsek kurarız

BMG adına yapılan basın açıklaması metnini Bejna Kılıç okudu. BMG’nin misyon ve hedeflerini, yapılıp edilmeye çalışılanları, hangi zemin üzerinden şekillendiğini özetleyerek başlayan basın açıklamasında Kılıç, ağustos ayından bu yana yürütülen “Açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, savaşa, faşizme karşı Birleşirsek Kazanırız!” başlıklı kampanyayı hatırlatarak, “Bu kampanyanın hedefi BMG’yi işçi ve emekçilere anlatmak, birleşik mücadelenin zorunluluğuna işaret etmek ve öncülük iddiasının niteliksel farklılıklarını dile getirmekti. Bu aynı zamanda BMG fikrini örgütlü bir gerçeğe dönüştürmeyi, BMG’de bir araya gelen güçlerin enerjisinin devrim iddiasını büyütecek bir manivela haline getirmekte bir adım daha ileri gitmeyi de içeriyordu.

Bu kapsamda birçok farklılığımıza rağmen bu fikri yaşatma, hata ve eksiklerimizden ders çıkarma ısrarını bir kenara bırakmama, devrimci eleştiri ve özeleştiri silahından vazgeçmeme tutumumuzla yoldaşlaşmanın temel çizgilerini inşa etme çabasının içinde olduk!” diye belirtti.

Eylem sloganlarla sona erdi.

Alınteri

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir