VAN- Türkiye-İran sınır hattında mültecilere yönelik artan işkence ve hak ihlallerine dikkat çeken HDP, ÖHD ve İHD, İran ve Türkiye devlet görevlilerinin, kaçakçıların suçlarına göz yumduğu ve onlarla iş birliği yaptıkları belirtildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Göç ve Mülteci Komisyonu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Serhat Göç Araştırmaları Derneği, Türkiye-İran sınır hattında mültecilere yönelik artan işkence ve hak ihlallerine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Karzima iş merkezi önündeki açıklamada konuşan Serhat Göç-Der Eşbaşkanı Gülşen Kurt, Türkiye sınırlarının mültecilere yönelik zulmün, ölümlerin, karşılıklı olarak geri itme, güvenlik adı altında mülteciler üzerinden yapılan devletlerarası pazarlıkların adresi olduğunu söyledi. Kurt, neredeyse her gün sınır bölgelerinde, geri gönderme merkezlerinde mültecilere yönelik işkence ve kötü muamele, ayrımcılık, yaralanma ve ölüm haberleri alındığını belirtti. Son olarak İran sınırında insan kaçakçıları tarafından mültecilere yapılan işkence görüntüleri ve fidye taleplerinin, insan haklarının nasıl acımasızca ihlal edildiğini bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade eden Kurt, sınır bölgelerinin, devletler ve Avrupa Birliği tarafından güvenli hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
‘ÇETELER İÇİN UYGUN HALE GETİRİLDİ’
Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-İran sınırlarında insan kaçakçıları ve insan ticareti yapan çeteler için uygun koşulları sağlandığını söyleyen Kurt, “Mülteciler, Türkiye’nin mülteci statüsünü tanımaması ve ileri itme politikaları yüzünden Ege Denizi’nde, Meriç Nehri’nde ve Van Gölü’nde boğularak, İpsala’da veya Van’da donarak yaşamlarını kaybetmektedir. Hem İran tarafındaki sınır bölgesinde hem de Türkiye tarafında devlet görevlilerinin kaçakçıların suçlarına göz yumduğu veya onlarla iş birliği yaptıkları ortadadır. Kaçakçı çetelerin faili, sorumlusu veya sebebi olduğu ölümler, kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet suçları başta Van sınırı olmak üzere Edirne ve diğer bölgelerde ayyuka çıkmıştır” diye konuştu.
‘İNSAN KAÇAKÇILARI HAK ETTİĞİ CEZAYI ALMALILAR’
Mevcut yönetimin savaş kışkırtıcılığı siyaseti, sınır dışı operasyon, Ortadoğu’da uygulanan baskı rejimleri ve emperyalist güçler, mültecilerin sınırlarda yaşadıkları zulümden sorumlu olduklarını aktaran Kurt, “Göçü yaratan, göçün sebeplerini oluşturan veya buna ortak olan emperyalist güçlerin iltica hukukunu tanımamaları ve iltica prosedürlerini uygulamamaları, geri göndermeme ilkesini ihlal etmeleri mültecilerin hayatlarına mal olmaktadır. Daha da geç olmadan bu yanlıştan dönülmeli, sınırlarda işkence durdurulmalı, insan kaçakçıları hak ettikleri cezayı almalıdır” diye konuştu.
‘UYGULAMALARDAN VAZGEÇİN’
Kurt, mültecilerin devletlerin ve onların güvenlik adı altındaki pazarlıklarının sebep olduğu zulüm politikalarına terk edilemeyeceğini kaydederek, “İnsanların yaşamlarını risk altında bırakacak politika ve uygulamalardan vazgeçilmelidir. Şiddet, sömürü ve ırkçılık üreten sınır rejimlerine karşı birlikte mücadele edilmeli, savaş, çatışma ve siyasi baskı sebebiyle hareket edenlerin haklarına erişimleri sağlanmalıdır” dedi.