TJA’dan Afganistanlı kadınlara destek açıklaması

TJA, Afganistanlı kadınların direnişine destek vermek amacıyla yaptığı açıklamada, ‘Afgan kadınların sesine ses olacağımızı ve bu sesi büyüteceğimizi duyuruyoruz’ dedi

Tevgera Jinên Azad (TJA), Afganistan yönetiminin 20 yılın ardından yeniden Taliban’ın eline geçmesinin birinci yıl dönümü dolayısıyla günlerdir sokaklarda mücadele yürüten ve çeşitli protesto eylemi gerçekleştiren Afganistanlı kadınlara destek amacıyla yazılı açıklama yaptı. Taliban yönetiminde geçen bir yılın savaş, açlık, yoksulluk, şiddet korkusu ile geçtiğinin altı çizilen açıklamada, dünya devletlerinin bu zulmü izlemekle yetindiğine dikkat çekildi. Açıklamada, “1990’larda başlayan ve ABD’nin el altından desteklediği Taliban şeriat ilan ederek Afgan halkını, öncelikle de kadınları ve kız çocuklarını hedef aldı. 20 yıl boyunca kendi halkına karşı savaş yürüten Taliban rejimi; kadınları burkaya hapsetti, kadınların ve kız çocukların eğitim alma ve siyasete katılma haklarını engelledi. Kadınların sağlık hizmetine erişimini zorlaştırdı, kamusal alanda konuşan, gülen kadınlar cezalandırıldı. Kadınlar, şeriate uygun davranmadığı için recmedildi, idam edildi. Okula gitmek isteyen kız çocukları kezzapla yakıldı” ifadelerine yer verildi.

Dört direnişçi öncülüğünde mücadele

Afganistan’da kadınların yıllardır, sadece haklarını savunmakla kalmayıp köktendinciliğe, işgale, savaşa karşı da mücadele ettiklerine vurgu yapılan açıklamada, “Son bir yıldır tüm dünya devletlerine ve sistemlerine karşı da mücadele veriyorlar. Bu zulmü izleyen ve göz yuman her devletin Taliban rejimine ortak olduğunu haykırıyorlar. Dört direnişçi Afgan kadının öncülüğünde bu acımasız rejime karşı örgütlülüğü büyüterek başlayan mücadele, devletler tarihine kara bir leke düşürüyor, yoktan var edilen kadın devrimiyle… Afgan kadınlar, ikiyüzlü otokratlara karşı, Afgan erkeklerini ve dünya kadınlarını mücadelelerini büyütmeye çağırıyorlar. Bir yıldır sokaklarda, evlerde örgütlenerek özgürlük mücadelesi veren Afgan kadınlar, Taliban rejiminin hedefi oldular. Toplum açlık ve yoksullukla kırılırken mücadeleyi büyüten kadınlar; gözaltılara, işkencelere ve şiddete maruz kaldılar. Sürgüne, savaşa, göçe zorlandılar” ifadelerine yer verildi.

‘Nesillerden nesle biz savaş mağduruyuz’

Afganistanlı aktivist Dr. Zakira Hekmat’ın “Babam hiç barış yüzü görmedi, ben görmedim, çocuğum da görmüyor. Nesillerden nesle biz savaş mağduruyuz” sözlerinin hatırlatıldığı açıklamada, “Afganistan halkının 30 yıldır savaşa ve zulme nasıl mahkûm edildiğini anlatıyor. Artık devletlere bir çağrıları yok! Uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler’in bu bir yıl içinde yaşanan Taliban zulmüne sessiz kalması, Taliban kadar bu suça ortak olduklarını gösteriyor. Afgan kadınlar, dünya kadınlarına sesleniyor ve sesleri olmamızı, adalet mücadelelerini büyütmemizi istiyorlar. Kürt kadınları olarak otoriter ve totaliter rejimlerin 40 yıldır süren savaş ve şiddet politikalarına karşı mücadele veriyoruz. Sürgün ediliyor, öldürülüyor, cezaevlerine atılıyoruz. Bu rejimi tanıyoruz” sözlerine yer verildi.

‘Afgan kadınların mücadelesini selamlıyoruz’

Coğrafya değişse de mücadele ve direniş pratiğinin değişmediğine işaret edilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Taraflar binlerce yıldır aynı. Kadınlar, bıkmadan usanmadan binlerce yıldır barbarlığa ve otoriterliğe karşı mücadeleyi örgütlüyor. Bugün direnişin sembollerinden olan Afgan kadınların mücadelesini selamlıyor ve direnişimizin aynı kökten beslendiğini söylüyoruz. Düşman olduğumuz zihniyet de, sürdürdüğümüz mücadele de ortak. Afgan kadınların sesine ses olacağımızı ve bu sesi büyüteceğimizi duyuruyoruz.”

KADIN SERVİSİ

Yeni Yaşayam Gazetesi

Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir